| İş bu noktaya geldiğinde onları dışarı salıvermek için elimizde yeterince bilgi yok. | Open Subtitles | الأمرُ المُهمّ هو أنّنا لا نملكُ معلوماتٍ وافية لنشعرَ بأمانٍ و نُطلقَ سراحهم. |
| Ellerinde asit sis var diye harekete geçemiyoruz, ve elimizde yalnızca iki jeneratör var. | Open Subtitles | لكننا لن نفعل شيئاً لأنهم مازالوا يمكلون الضباب الحمضي. ونحن نملكُ فحسب إثنين من مولدات الـرنين. |
| Ona gönderebileceğimiz bir şey yok elimizde. | Open Subtitles | لا نملكُ أيّ شيء لنرسله لها من مخزوننا هذا. |
| elimizde fazla seçenek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن إننا نملكُ خياراً في المسألة |
| Eli, işler bu noktaya geldiğinde elimizde onları ortaya çıkarmak için güvenli hissettirecek kadar bilgi yok. | Open Subtitles | (إيلاي)، الأمر المهمّ هو أنّنا لا نملكُ معلوماتٍ كافية لننشعرَ بأمان و نطلق سراحهم |
| elimizde bir sebep yok, Sayın Başkan. | Open Subtitles | -لا نملكُ أدلّةً لذلك يا فخامةَ الرئيس . |
| elimizde kocaman bir hiç var. | Open Subtitles | فأننا لا نملكُ شيئاً |
| Bizim elimizde ne var? | Open Subtitles | فماذا نملكُ نحن؟ |
| - Bizim elimizde... | Open Subtitles | - نحن نملكُ شيء |