Hayır, efendim, bu pek mümkün görünmüyor, fakat kaçırdığımız bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا يا سيدي لا يبدو محتمل لكن ربما شيء لم ننتبه له |
Kızgınım. Ama daha önemlisi, bunu nasıl kaçırdığımız. | Open Subtitles | كلا ، إني غاضبة ولكن الأهم من هذا كله هو كيف لم ننتبه إلى ذلك؟ |
Bu bize David Lynch'in filmlerini son derece dikkatli bir şekilde izlememizi önerir. | Open Subtitles | وهذا ينقلنا لما يجب فعلاً أن ننتبه إليه في أفلام ديفيد لينش |
Şey, sadece dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | الموضوع هو ، أننا يجب أن ننتبه |
Ama biz kendi sınırlarımıza bakmalıyız. Faramir, Orklar harekete geçti. | Open Subtitles | لكن علينا أن ننتبه لحدودنا (الفارمير) و الـ (أورك) في طريقهم إلينا |
Çoğu zaman bunun farkında bile olmayız. dikkatimizi vermek istediğimizde farkında olmadan yöneliyoruz. | TED | وذلك يحدث دون وعي منا في معظم الأوقات دون وعي منا. حتى لو أردنا أن ننتبه. |
Tek yapmamız gereken birbirimize göz kulak olmak tamam mı? | Open Subtitles | علينا فقط أن ننتبه لبعضنا البعض، موافقة؟ |
Abbott'un kızı saklayabileceği gözden kaçırdığımız yerler hakkında ipucu olup olmadığına bakmak için. | Open Subtitles | لنرى إن كان هنالك أي دليل لم ننتبه له مثل أين آبوت يحتفظ بالفتاة |
Daha çok ip ucu koklayıp kaçırdığımız bir şey var mı bakmak için mi? | Open Subtitles | لشم المزيد من الأدلة ربما نبحث عن شيءٍ لم ننتبه اليه |
Belki kaçırdığımız bir şey vardır. | Open Subtitles | ربما كان هناك شيء نحن لم ننتبه إليه |
- Gözden kaçırdığımız bir şey mi var? | Open Subtitles | هل هناك شيء فيها لم ننتبه له ؟ |
Ve Piper ve Leo ve bize dikkatli olmazsanız çok, . | Open Subtitles | و (بايبر) و (ليو) و نحن أيضاً إذا لم ننتبه |
daha dikkatli olmalısın özellikle de boş zamanlarında canım. | Open Subtitles | يجب ان ننتبه اكثر لوقت فراغك |
Bilemiyorum, Sanki bir gariplik var dikkatli olmalıyız gibi... Ne? | Open Subtitles | لكيّ ننتبه لمجيئه كيلا... |
Eğer dikkatli olmazsa yine oyuna getirileceğiz. | Open Subtitles | -وإن لم ننتبه فسنُسحق مجدداً |
Yalnız biz kendi hudutlarımıza bakmalıyız. Faramir, Orklar harekete geçti. | Open Subtitles | لكن علينا أن ننتبه لحدودنا (الفارمير) و الـ (أورك) في طريقهم إلينا |
Ama biz kendi sınırlarımıza bakmalıyız. Faramir, Orklar harekete geçti. | Open Subtitles | لكن علينا أن ننتبه لحدودنا) (الفارمير) و الـ (أورك) في طريقهم إلينا |
Evet, kötülük dikkatimizi çekmez çünkü bizim evmize hiç uğramayacağını düşünürüz. | Open Subtitles | .. نعم ، لا ننتبه إلى الشرّ لأننا نعتقد أنه لن يطرق بابنا أبداً ولكنه يفعل |
Arkada patlatılmaya hazır iki masum insan var. dikkatimizi verelim. | Open Subtitles | يوجد إثنان من الحمقى جاهزين للانفجار في الخلف يجب أن ننتبه |
Bizi buraya davet eden ve dikkatimizi bu olaya çeken beyefendiyi size tanıtmak istiyorum. | Open Subtitles | أحب أنا أعرفكم إلي أحد الأشخصا المهمين بالقضية الذي جعلونا ننتبه لهم في هذه القضية و بالواقع هو الذي دعانا للمجئ هنا |
Birbirimize göz kulak oluyoruz. 2000 yılına yaklaşmışken bu çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | كلنا ننتبه إلى بعضهم البعض. ذلك قول الكثير بينما نقترب من العام 2000. - هل تركض لرئيس البلدية؟ |
Bence ona göz kulak olalım. | Open Subtitles | ربما يجب أن ننتبه له. |