Benim şirketim Fark haberlerle ilgileniyor ve sonuç olarak aslında bu patenti ihlal etmiyorduk. | TED | الآن، فارك، شركتي تتعامل ظاهريا مع الأخبار، وكنتيجة لم ننتهك براءة الاختراع هذه. |
Evet bu korkunç, önemli bir insanlık kuralını ihlal ediyoruz. | Open Subtitles | الأمر مخيف إننا ننتهك قاعدة أساسية للجنس البشري |
Tabii 50 okul kuralını ihlal etmemiz de gerekebilir. | Open Subtitles | إضافة إلي أننا ننتهك حوالى 50 قاعدة من قواعد المدرسة |
Bağımsız bir ülkenin hava sahasında izinsiz olarak dolaştığımız ortaya çıkarsa iş uluslararası bir boyuta taşınır. | Open Subtitles | إذا تم إكتشاف أننا ننتهك المجال الجوي لدولة ذات سيادة سيتسبب ذلك في كارثة دولية |
Birden içime izinsiz giriyormuşuz gibi bir his geldi. | Open Subtitles | بدا الأمر وكأننا ننتهك ممتلكات الغير |
Senin iddiana göre federal yasaları ihlal ediyoruz. | Open Subtitles | لقد صرحت بإدعاء بأنّنا ننتهك القانون الإتحادي |
Oyun oynamaya başlarsan, şartlı tahliye memuruna haber vermeden adresinden tüydüğün için tahliyeni ihlal ettiğini söyleriz. | Open Subtitles | إذا بدأت باللعب سوف ننتهك تسريحك بتهمة إخفائك أقرب العناوين القريبة له بلا سابق إشعار لضابطك المسؤول |
Haklarını ihlal etmedik ama halk arasında olduğu sürece izleme iznimiz vardı. | Open Subtitles | لم ننتهك خصوصيته طالما هو في أماكن عامة يسمح لنا بتعقبه |
- Şu anda anlaşmaları ihlal ediyoruz, Kaptan. | Open Subtitles | نحن الآن ننتهك المعاهدة يا كابتن |
Ama teşkilat kurallarını ihlal etmeyeceğiz. | Open Subtitles | لكن نحن لن ننتهك اتفاقية الوكالة |
Şartlı tahliye durumu "Kontrollü serbestlik statüsü" böylelerinden uzak durmamız gerekir yoksa FBI kurallarını ihlal etmiş oluruz. | Open Subtitles | وأن صفة أفراجه المشروط هي "حالة الأفراج المشرف عليه" التي يتعين علينا أن ننسحب وإلا سوف ننتهك لوائح الوكالة. إذاً؟ |
Çocuklarla ilgili tüm iş kanunlarını ihlal ediyoruz. | Open Subtitles | اوه، نحن ننتهك قانون عمالة الإطفال |
Yani? ! Uzak duracağız ya da ihlal edeceğiz. | Open Subtitles | أما ننسحب أو ننتهك. |
- Hayır, izinsiz girmedik. | Open Subtitles | لا ، نحن لا ننتهك شيئاً |