"ننشر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ortaya
• yayınlayacağız
• dağıtmak
• yayıyoruz
• serpeceğiz
• halka
• yaymalıyız
• yayınlamamız
• yayınlıyoruz
• yayınlamalıyız
• yayınladığımızda

Ve birisi bunu ortaya çıkarmanın komik olacağını düşündü.
وأقترح احد اصدقائنا ، أن ننشر الخبر ونفضحه فى المدرسة على سبيل المزاح

Yarın gazetede bir haber yayınlayacağız ve sizin bu konuda bir yorum yapmanız gerektiğini düşünüyoruz.
سوف ننشر غدا مقالا في الجريدة و نظن أن من حقك الحصول على الفرصة للتعليق عليه

Amacımız, onlara mümkün olan en yüksek hayatta kalma şansını verebileceğimiz yerlere insanları dağıtmak.
هدفنا أن ننشر الناس بقدر المُستطاع لمنحهم أفضل قابلية للبقاء

İncil. Misyoneriz. Uzaktaki vatandaşlara kelamı yayıyoruz.
نحن مبشرين ننشر الكلمة للمواطنين البعيدين

Gerek yok, küllerini serpeceğiz...
لا نحتاجه، شوف ننشر الرّماد

İlaçların kötü olduğunu kanıtlayıp halka duyurmayı başarırsak bizi serbest bırakırlar.
يُمكننا أثبات ان دوائهم سيء و ننشر الخبر وسيكون عليهم ان يخرجوننا

Hikaye patlak vermeden bunu ortalığa yaymalıyız. Ona uymak zorundayız.
نحن يجب أن ننشر خبرمرضه قبل أن تنتشر قصة الفتاه

Dört güne kadar yayınlamamız imkânsız.
من المستحيل أن ننشر هذا خلال أربعة ايام

Burada, Washington'da kurgu romanları yayınlıyoruz.
نحن ننشر القصص الخيالية المبنية هنا فى العاصمة.

Bunu daha kimseye söylemeden en kısa sürede yayınlamalıyız.
يجب أن ننشر الخبر قريباً قبل أن تخبر أى شخص أخر

Sence bunu yayınladığımızda başımıza neler gelir?
ماذا تظنّ سيحدث حين ننشر هذه؟

Seksi çamaşırlarımız ortaya dökülmüş gibi hissediyorum.
و كيف أنسى؟ أشعر و كأننا ننشر غسيلنا الجنسي على الملأ

Artık bu ruj çizimini ortaya çıkarmanın vakti geldi.
حان الوقت , لكي ننشر توقيع أحمر الشفاة ذاك

Biz yayınlayacağız, siz de öyle.
نحن ننشر, أنت تنشر

Evet, bunu yayınlayacağız.
أجل، سوف ننشر هذا.

Mutluluk dağıtmak istiyoruz.
نريد أن ننشر السعاده

Biz sürekli taklit edilme arzumuzu yayıyoruz.
و تختفي البقية. إننا ننشر الميمات بشكل مستمر

Şimdi pisliğimizi tüm dünyaya yayıyoruz.
ننشر وباءنا على العالم بأسره الآن

Gerek yok. Küllerini serpeceğiz.
لا نحتاجه، شوف ننشر الرّماد

Milan'da akşam yemeğini es geçip külleri serpeceğiz ve Pazar sabahı erkenden ayrılacağız.
سنتغاضي عن عشاء " ميلان " لكي ... ننشر الغُبار معهم . ثم , سنغادر في صباح الأثنين

halka açıklamadan önce, küpü tekrar yapıp, hazneyi genişletmeliyiz.
حسنا، قبل أن ننشر بحثنا علينا أن نكرر العملية و نقوم بتطوير الغرفة,

Görüşme bittiği an bunu herkese yaymalıyız ki bir şey duyurması durumunda Dunbar'ın önünde olmuş olalım.
يجب أن ننشر هذا بمجرد إنتهاء المقابلة كي نسبق دنبار بتوجيه اللكمة، إذا ما قررت الإفصاح عن شيء.

İnsan olarak sosyal hayvanlar olduğumuz doğru, ki bu diğer insanların yaptığımızı söylediğimizi, düşündüğümüzü bilmelerine ihtiyaç duymamız demek ve bu nedenle bilgilerimizi online gönüllü yayınlıyoruz.
صحيحٌ أننا كبشر، فنحن حيوانات اجتماعية، ما يعني أننا نحتاج للأشخاص الآخرين أن يعلموا ما نفعله وما نقوله وما نفكر به، وهو السبب في أننا وبشكل طوعي ننشر معلومات عن أنفسنا على الإنترنت.

Bu resmi yayınlamalıyız.
كان يجب أن ننشر نحن تلك الصورة

Bu gibi Beyanlar yayınladığımızda,
في كل مرة ننشر تقارير كهذة