| Tamam... Belki bir Gündüz işi bulursun... - Doğru bir iş. | Open Subtitles | حسناً, إذناً, ربما تحصل على عمل نهاري, عمل منتظم |
| Normal bir işe girsen, Gündüz çalışabileceğin bir işe yani. | Open Subtitles | حسناً, إذناً, ربما تحصل على عمل نهاري, عمل منتظم |
| Bu adamın sıradan günlük bir işi vardı ve ben de paraların sahte olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | الآن، أعتقد بأنّهم مزيفون، لأن، هذا الرجل حصل على .شغل نهاري منتظم |
| Bu adamın sıradan günlük bir işi vardı ve ben de paraların sahte olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | الآن، أعتقد بأنّهم مزيفون، لأن، هذا الرجل حصل على .شغل نهاري منتظم |
| Sende de eski bir güne bir piliç Camford takviminden var öyle mi? | Open Subtitles | حصلت على كومفورد الكبير السن فرخ تقويم نهاري , ها, بيتا ؟ |
| Seninle de işim bitti! Günümü rezil ettiğin için sağ ol! | Open Subtitles | لقد اكتفيت منك ايضاً شكراً جزيلاً لإفسادكم نهاري |
| Günlerimi ve gecelerimi yaltaklanmakla geçirip adamın birini pohpohluyorum. | Open Subtitles | أقضي نهاري وليلي أتملق وأغري رجل |
| Kötü, faydasız bir gün geçirdim ve anneciğin gevşemeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | كان نهاري بغيضاً وعقيماً والماما بحاجة للاسترخاء |
| Ben daha Gündüz gözüyle birlikte olamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع حتى الحصول عليها على سرير نهاري |
| Gündüz kuşağı bir talk show'un idari yapımcılığını yapacağım. | Open Subtitles | سأكون المنتجة المنفذة لبرنامج حوار نهاري |
| Ama Gündüz Yürüyen olmanın aşırı abartıldığını fark ettim. | Open Subtitles | لكنني أدركت أن كوني مصاص دماء نهاري هو أمر مبالغ فيه. |
| Şimdi Gündüz seninkilerle mi ilgileneyim? | Open Subtitles | و الآن تريدني أن أشغل نهاري بأحلامك ؟ |
| Gündüz vardiyasında çalışan tanıdığım var o erken uyuyor. | Open Subtitles | من أعرفهم عملهم نهاري وينامون مبكراً |
| " Artık Gün " partisi, hemde Gündüz yapılacak. | Open Subtitles | واو حفل نهاري للإحتفال بيوم 29 فبراير. |
| Cesetleri sabah atıyor, böylelikle günlük işine gidebiliyor. | Open Subtitles | انه يرمي ضحاياه قبل حركة التنقل الصباحية لذا فقد يكون لديه عمل نهاري |
| Ama gördüm ki eski bir günlük elbise. Yapabileceğim pek bir şey yok. | Open Subtitles | لكن عندما أعطتني إياه كان ثوب نهاري ولم أستطع فعل شيء به |
| Bunlar günlük ayakkabılar. | Open Subtitles | ذلك حقا حذاء نهاري |
| Sweeptakes Yayınevi'nden 5 milyon $ kazanıyorsunuz ve aynı gün bilmem kim size çek veriyor dünyaya uzaylılar geliyor ve iki güne kadar dünyayı yok edeceklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | تربح 5$ مليون في مراهنات سباق الخيل الناشر ونفس وجة ابيض نهاري يعطيك الصك يهبط الأجانب على الأرض |
| güne bir içkiyle başlamak istiyorum. | Open Subtitles | أحب أن أبدأ نهاري بكأس من الخمر |
| Kusura bakma güne deniz tutması, jet lag ve alkolle başlamaya alışık değilim. | Open Subtitles | -أجل آسف، أنا فقط لستُ معتاداً على بدء نهاري بدوار البحر ورحلات السفر الطويلة وشرب عدّة جرعات من الويكسي |
| - Bunu söyleyerek Günümü şenlendirmiş oldun. | Open Subtitles | -أنا سعيد أنك أخبرتني بهذا فقد جعلت نهاري جميلاً |
| Günlerimi ve gecelerimi yaltaklanmakla geçirip adamın birini pohpohluyorum. | Open Subtitles | أقضي نهاري وليلي أتملق وأغري رجل |
| Telefonumun şarjı erkenden bitti ve boktan bir gün geçirdim. | Open Subtitles | بطارية هاتفي فرغت وقد كان نهاري مزرياً، لذا... |