ويكيبيديا

    "نوعٌ من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bir çeşit
        
    • Bir tür
        
    Bu planının bir parçası olabilir, Bir çeşit intikam için. Open Subtitles يُمكنُ أن تكونَ هذه واحدة من خططِه، نوعٌ من الانتقام
    Bir çok kadının eteğinin altında giydiği Bir çeşit giyecek. Open Subtitles إنّه نوعٌ من الملابس الذي ترتديه أغلب النساء تحت تنّوراتهم
    Bilmiyorum. Bir çeşit virüs, insanları bu şeylere çeviriyor. Ama neden? Open Subtitles لا أعرف، نوعٌ من الفيروسات يقوم بتحويل البشر لهذه الأشياء ، لكن لماذا ؟
    Sanki Bir tür kazazede pişmanlığı yaşıyordum. TED كان لدي نوعٌ من تأنيب الضمير الذي يحس به الناجون.
    Keşif ve sömürü arasında Bir tür doğal gerilim var. TED هناك نوعٌ من التوتر الطبيعي بين الاستكشاف والاستغلال.
    Ve o ifadede, o düzeltmede Bir çeşit sıcaklık bulacaksın. Open Subtitles وفي هذا التعبير, هذا التصحيح سوف يكون هناك نوعٌ من الحب.
    Bir çeşit kapı ve azıcık vurmak onu harekete geçirir. Open Subtitles نوعٌ من الأبواب. والنقر الخفيف عليها سوف يُنشِّطها.
    Bak evladım, insanın hayatındaki üzüntüyü saklamak için öğrendiği Bir çeşit kahkaha vardır. Open Subtitles أنظري يا عزيزتي، هناك نوعٌ من الضحك.. الذي يُعلّم الشخص أن يُخفي معاناته في الحياة..
    Beni Bir çeşit egomanyak falan mı sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقدين أنه لدي نوعٌ من الهوس بالذات ؟
    Denizin dibine bağlanmış Bir çeşit su altı patlayıcısı. Open Subtitles إنه نوعٌ من المتفجرات تحت المائيّة مربوطةٌ على قاع البحر
    Yüzünde eskrimden kalma Bir çeşit yara izi vardı. Open Subtitles لديه نوعٌ من الندبة على خده من المبارزة أو من ..
    Bu Bir çeşit barışçıl ilk temassa, niye bir değil de on iki cisim göndersinler? Open Subtitles لو كان هذا نوعٌ من الإلتزام السلمي المبديء لم قاموا بإرسال إثنا عشر؟
    Bir çeşit asilliğin vardı doğuştan gelen değil karakterinden gelen bir asillik. Open Subtitles لديك نوعٌ من النبالة ليست بالوراثة إنما بالشخصية.
    Yani bu, bu şeyin Bir çeşit öfke patlamasıydı. TED ذلك هو نوعٌ من الغضب على شيء.
    Sean'ın Bir çeşit öğrenme yetersizliği vardı. Open Subtitles شون" ، كان لديه نوعٌ من الإعاقة الفكرية"
    Ekmek, tereyağı ve kuruüzümden yapılan Bir tür muhallebi. Open Subtitles هو نوعٌ من الحلوى, يُصنع مع الخبز والزبدة والزبيب
    Bugün buraya geldiginizde aranizda Bir tür sogukluk, bir mesafe vardi. Open Subtitles حينما وصلتما إلى هنا, كانت هناك... مسافة بينكما, نوعٌ من الجفاء.
    Bu Bir tür güç gösterisi mi? Open Subtitles هل تمارس عليَ نوعٌ من أنواع السلطة الغريبة ؟
    Ta ki büyük bir patlama gerçekleştirene kadar varlığından bile haberdar olmadığımız Bir tür yıldız. Open Subtitles نوعٌ من النجوم لم نعرف حتى بوجودها حتى أفصَح عنها التوهّج العظيم
    Dünya liderleri hakkında güçlü fikri olan Bir tür yazar. Bu da onu yarım düzine ülkede istenmeyen adam yapıyor. Open Subtitles إنّه نوعٌ من الكُتّاب ذوي الرأي القويّ عن زُعماء العالم .ممّا يجعله شخصًا غير مرغوب فيه بعددٍ من البلدان
    Bu tam olarak yıkımdan önceki Bir tür kibir. Open Subtitles هذا بالضبط نوعٌ من الغطرسة الذي يأتي قبل الخريف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد