Ama hayatının geri kalanını yatak odanın zemininde iç karartıcı müzikler dinleyerek geçiremezsin. | Open Subtitles | لكن لايمكنكِ قضاءُ بقيةِ حياتكِ تجلسينَ في غرفةِ نومكِ وتستمعينَ إلى الموسيقى المحبطة |
yatak odanın diğer tarafında olsaydın pencere tarafında dikiliyor olsaydın ne görürdün? | Open Subtitles | إن كنتِ بالجانب الآخر من غرفة نومكِ واقفة بجوار النافذة ماذا ستري؟ |
- Nasıl uyudun, Teğmen? | Open Subtitles | -كيف كان نومكِ ، أيّا الرقيب ؟ |
Sen de uyurken çok güzel görünmeyi kesmelisin artık. | Open Subtitles | ويجبُ عليكِ أن تتوقفي عن كونكِ جميلةً جداً أثناء نومكِ. |
Cinayetin işlendiği gece! yatak odan hafiften yana kaymıştı. | Open Subtitles | في ليلة جريمة القتل، لابد أنّ غرفة نومكِ كانت على منحدر. |
Yatma vaktin gece dört bir dakika bile gecikemez. Her neyse. | Open Subtitles | ـ وقت نومكِ سيكون في الرابعة صباحاً وليس متأخراً دقيقة ـ أيا يكن |
Yeri yabancılayıp iyi bir uyku çekip, çekmediğiniz için endişeleniyorum. | Open Subtitles | امل ان نومكِ لم يتأثر بسبب المحيط الجديد حولكِ |
Git ve uyu. Laura'dan ayrıldın mı? | Open Subtitles | عودي إلى نومكِ هل انفصلتَ عن لورا؟ |
Ama dün gerçek yatak odanda kalem yuvarlanmadı! | Open Subtitles | ويوم أمس في غرفة نومكِ، غرفة نومكِ الحقيقية، لم يتدحرج. |
-Doğru. Yani daha önce yatak odana kimseyi almadın mı? | Open Subtitles | صحيح، إذاً لم تسمحي أبداً بدخول غرفة نومكِ من قبل. |
yatak odanız güzelmiş, bayan Deer. Yeni perdelerinizi çok beğendim. | Open Subtitles | غرفة نومكِ تبدو رائعة , أحب ستائركِ الجديدة |
Bu da "yatak odası pencerende neden perde yok"un kibar soruluşu. | Open Subtitles | .. التي تخبركِ بطريقة لطيفة لما لا تضعين بعض الستائر على نافذة غرفة نومكِ ؟ |
Kaptan ile her gün görüşmeye başlamış. 18:30 da yatak odasından! | Open Subtitles | بدأتِ بالتحدث إلى النقيب كلّ ليلة من غرفة نومكِ عند السادسة والنصف. |
Günaydın. İyi uyudun mu? | Open Subtitles | صباح الخير كيف كان نومكِ ؟ |
Dün gece nasıl uyudun? | Open Subtitles | كيف كان نومكِ البارحة ؟ |
"Seni uyandırmak istemedim çünkü uyurken çok güzel görünüyordun" | Open Subtitles | لم أشأ أن أوقظكِ لأنكِ تبدين جميلة في نومكِ |
Hayır, uyurken hiç ses çıkarmıyordunuz. | Open Subtitles | ؟ -لا .. كنتِ تغمغمين كنتِ تغمغمين في نومكِ |
Yukarıdaki yatak odanda... Yani eskiden yatak odan olan odada. Bunu eski mücevher kutunda buldum. | Open Subtitles | في الطّابق العلويّ داخل غرفة نومكِ، أو غرفة نومكِ في السّابق، وجدتُ ما تبقّى في صندوق مجوهراتكِ القديم. |
Tamam. Pekala, Jenny, senin yatak odan bu tarafta değil miydi? | Open Subtitles | حسناً، (جيني)، أليست غرفة نومكِ من ذلك الطّريق؟ |
Yatma zamanı değil mi Maw Maw? | Open Subtitles | مرحباً, أليس هذا وقتُ نومكِ يا جدتي؟ |
Yatma saatin gelmedi mi? | Open Subtitles | لكن أليس هذا موعد نومكِ ؟ |
Uzun bir uyku seni aptallaştırmış anlaşılan. | Open Subtitles | يبدو أن فترةَ نومكِ الطويلة قد خففت من ذاكرتك |
Tamam, uyu sen. | Open Subtitles | حسناً، أكملي نومكِ. |
Tam da yatak odanda birbirlerine kaynaşmışlar. | Open Subtitles | وهي متلامسة تماما هنا في حائطكِ من غرفة نومكِ |
İyi uyuyabildin mi? | Open Subtitles | كيف كان نومكِ ؟ |
- Kendimi kontrol edemedim. - uykunda yürüyorsun, rüya bu. | Open Subtitles | ـ لم أستطع التحكم في نفسي ـ أنتي تحلمين، تمشين أثناء نومكِ |