Biraz zor ama senin niyetin sanki bu gibi. | Open Subtitles | حسناً، بالكاد ولكن لا يبدو أن ذلك هو ما في نيتك |
Eğer niyetin beynime girmekse başarılı olamayacaksın. | Open Subtitles | إن كانت نيتك أن تتغلغي إلى داخل عقلي، ستفشلين في ذلك. |
Al o iyi niyetli sorularını kıçına sok. | Open Subtitles | يمكنك أن تحتفظ بحسن نيتك جيداً في مؤخرتك |
- Şakayı bir kenara bırakırsak... - İyi niyetinin göstergesi olarak. | Open Subtitles | ـ لنضع المزاح جانباً ـ مبادرة لتثبت حسن نيتك |
Sen niyetini belli ettin, değil mi? | Open Subtitles | حسنا,لقد جعلت نيتك معروفة,اليس كذلك؟ |
Biraz iyi niyet gösterin. Hala 4000 askeriniz olacak. | Open Subtitles | أظهري حسن نيتك ما يزال لديك 4000 جندي هناك |
Maksadınız, inançlı olup İslamiyete geçmek mi, Bay Gideon? | Open Subtitles | هل من نيتك, سيد جيديون ان تصبح مؤمنا وتعتنق الاسلام؟ |
Ben sadece naçizane, asıl niyetinizin bir rakipten kurtulmak olduğunu farz ediyordum, öyle ise, bunun siyasi bir sorun olması gerekmez. | Open Subtitles | فقط اقترح وبتواضع اذا كانت نيتك الحقيقيه ان تخلص نفسك من منافس عندها لن يكون هناك حاجة للامور السياسيه |
Eğer niyetin boşanmayı önlemektiyse, bunun tersini elde ettin. | Open Subtitles | لو كانت نيتك هي تجنب الطلاق، فقد حققتِ العكس |
Charles, eğer niyetin tarihi devam ettirmekse, bana yaptığın gibi bundan daha iyi bir sebeple gelsen iyi olur. | Open Subtitles | تشارلز, إذا كانت نيتك هي دفع التاريخ إلى الأمام كما أوضحت لي من الأفضل لك أنْ تقدّم تبريراً أفضل من ذلك |
Evet, ben konuşurken bu saygısızca. niyetin saygısız davranmak mıydı? | Open Subtitles | أجل بينما كنت أنا اتكلم، وهذا فعلٌ وقح هل كانت نيتك أن تكوني وقحه ؟ |
niyetin baştan beri onu aldırmaktı. | Open Subtitles | كما كانت دائما نيتك ان تقوم بها |
niyetin iyi ama hiçbir fikrin... | Open Subtitles | ...انظر، نيتك طيبة، لكن ليس لديك أدنى فكرة |
İyi niyetli olduğunu biliyorum ama doğuma beş hafta var daha. | Open Subtitles | إنظر ، أعلم أن نيتك حسنة ، لكن لدينا خمس أسابيع حتى الموعد الحقيقي |
Olayı abartmak istemiyorum çünkü iyi niyetli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إذاً, لا أريد أن أبالغ في هذا لأنني أعرف أن نيتك حسنة بحق |
Tüm iş arkadaşlarınız öldürmeye niyetli olduğunu bahsettiğinizden şüpheliyim ama, | Open Subtitles | لست واثقا من انك اخبرته عن نيتك في اطلاق النار قدر استطاعتك على العاملين |
niyetinin beni yeniden görmek olmadığını bilsem de. | Open Subtitles | رغم أنني اعرف أنه لم يكن في نيتك أن تريني مجددا |
niyetinin o varlıkta bir kadını cezbetmek olduğunu gayet iyi anlıyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى جيداً بأن نيتك كانت لسلب السيدة من بعض مكانتها |
Biz anneni ararken, sen de iyi niyetini göstermiş olursun. | Open Subtitles | كعلامة على حسن نيتك بينما نبحث عن أمك |
Sizden bir iyi niyet göstergesi rica edeceğim. | Open Subtitles | سوف أطلب منك أن تظهر لنا حسن نيتك |
- Maksadınız bu muydu? | Open Subtitles | -أكانت هذه نيتك ؟ |
niyetinizin o adamları terk etmek olduğunu düşünmüyorum, efendim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل نيتك للتخلّي عن هؤلاء الرجال، سيدي |
Ne olursa olsun, Obi-Wan Kenobi ölü ve senin amacın kesinlikle buydu. | Open Subtitles | لاجل كل النوايا والاغراض اوبي وان كانوبي مات وكانت هذه بالتأكيد نيتك |
Vermek ve almak iç dürtüleriniz olarak ele alınırsa: Değerleriniz ne? Başkalarına karşı Niyetiniz ne? | TED | بينما الأخذ والعطاء هو مُحرِك داخلي : ما هي قيمك؟ ما هي نيتك تجاه الأخرين؟ |