Nick böyle konuşmaları eline yüzüne bulaştırır. | Open Subtitles | نيك لا يستطيع الترويج لـ حفاظاً على حياته |
Hayır Nick, bunu yapmana izin veremem. | Open Subtitles | لا يا نيك لا أستطيع أن أجعلك تفعل هذا ، ذلك الطريق محفوف بالمخاطر |
Nick bu sebepten dolayı ilgilenmez, ve kendini zorlayıp buraya gelmez. | Open Subtitles | نيك لا يهتمّ لهذا السبب هو لم يضايق نفسه بالمجئ الى هنا |
Aslında, Nick henüz bilmiyor, ama aramızdan ayrılacak. | Open Subtitles | في الأساس، نيك لا يعرف لحد الآن، لكنّه سيتركنا. |
- Nick şu an buna vaktim yok. Akşam yapalım mı bu konuşmayı? | Open Subtitles | نيك, لا استطيع ان افعل هذا الان هل بالمكان ان نتحدث الليله؟ |
Hiçbir sırrım yok Nick, ne orada ne de başka bir yerde. | Open Subtitles | لا يوجد لدي أي اسرار , نيك لا هنا ولا في اي مكان |
galiba parti mahvolduğunda kına yakmayı umut ediyor tabi eğer Nick'i işin içine sokarsam uzun sürmez | Open Subtitles | انا اتوقع انها تنتظر حدوث شي سيئ هنا ولو كانت تعتمد على نيك , لا اخذ وقتها طويلا |
Nick herhalde her şeyi biliyor. Senden bahsetmedim. | Open Subtitles | هذا لايوجد شىء نيك لا يعرفه عنـي - أنا لا أتكلم عنـه - |
Nick, dikkat et de seni yakalamasın. | Open Subtitles | نيك , لا تدعه يضع مخالبه و أسنانه حولك |
Nick kendisi için bir şeyi alamazsa asla yardım edemez. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | نيك " لا يفعل شيئاَ" " حتى يحصل " نيك " على شيء لـ " نيك |
Nick arayıp sizi çağırmış işte. | Open Subtitles | أو أنّ نيك لا يتصل بك تحت تلك الظروف |
Nick, ilk iki yılda açılışlarımızın %80'inin başarısız olduğunu söylememe gerek yok. | Open Subtitles | نيك , لا داعي لأن أخبرك إن 80% من البدايات تفشل خلال أول سنتين |
Her şeyi kontrol edemezsin, Nick. | Open Subtitles | نيك , لا تستطيع أن تسيطر على كل شيء |
Konuşamam Nick. Meclis üyesinin ailesiyleyim. | Open Subtitles | نيك " لا أستطيع التحدث أنا " هنا مع عائلة المستشار الآن |
Selam ben Nick. Seni daha önce buralarda gördüğümü sanmıyorum. | Open Subtitles | مرحبا، أنا (نيك) لا أعتقد أنني رأيتك هنا من قبل |
Tamam, Nick, daha fazla yaklaşma. | Open Subtitles | حسناً, نيك لا تقترب أكثر من ذلك |
Ve Nick parlak zırhlı şövalye rolünü oynamayı hayatta kaçırmaz. | Open Subtitles | و (نيك) لا يفوت فرصة لعب الفروسة مع درع لامع |
Sana yardım edebilirim Nick. Bunun için geldim. | Open Subtitles | نيك , لا أستطيع مساعدتك لهذا انا هنا |
Nick, işi sana yüklemek istemiyorum, ama yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | إنصت يا "نيك", لا أرغب بإزعاجك ولكني أحتاج لمساعدتك |
Kız Grimm sonuçta Nick. Bundan kaçamaz ki. | Open Subtitles | . "إنها غريم يا "نيك . لا يمكنها تجنب ذلك |