Lord Nelson'ı tartışmasız bir şekilde Britanya'nın en büyük deniz kahramanı yapar. | Open Subtitles | اللّورد نيلسن أثبت نفسه بشكل واضح لكي يكون بطل بريطانيا الأعظم البحري. |
Tabii ki dramatik olacak,Nelson. Bayılırsın ya da kusarsın. | Open Subtitles | بالتأكيد، سيكون مشهد مثير يا نيلسن أنت ستبكي أو تفقد الوعي، سينتابك القيء في أحسن الأحوال |
Nelson' haklı, kesinlikle ölüm ötesinde hareket var. | Open Subtitles | نيلسن علي صواب بالتأكيد هناك نشاط ما بعد موت |
- Unut biraz, Nelson. - Öngörüm hiçbirinizde yoktu! | Open Subtitles | ـ كف عن مضايقتنا، يا نيلسن ـ لم يملك أحد منكم بصيرتي |
Nielsen'in en çok izlenen-10 listesine girmiş programların 50 yıllık sürecini izleyeceğiz. | TED | نتكلم عن افضل عشر عروض تلفازية مقيمة بحسب تصنيفات نيلسن على مدى الخمسين عاماً. |
- Senin yaptığın gibi. - Bize söylemeliydin, Nelson. | Open Subtitles | ـ مثلك تماما ـ كان ينبغي عليك أخبارنا، يا نيلسن |
- Billy Mahoney! - Hayır Nelson, yapma! | Open Subtitles | ـ بيلي ماهوني ـ لا، يا نيلسن, لا تفعل ذلك |
Bu ortaklık işi yürümeyecek. Nelson seni nereden bulduysa geri göndersin. | Open Subtitles | هذا لن ينفع أنا سأجعل نيلسن يعيدك إلى حيثما وجدك |
Nelson'a seninle anlaşamadığımızı ve sana başka bir görev vermesini söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنا سأخبر نيلسن ان هذا لا ينفع ويجعلك تخصّص ثانية |
Şimdi Nelson'da piyano dersi veriyorum. | Open Subtitles | أنا أُعلم العزف على البيانوا الآن في نيلسن |
Şimdi Nelson'da piyano dersi veriyorum. | Open Subtitles | أنا أُعلم العزف على البيانو الآن في نيلسن |
Ama Üstad Gar'toc gitmeden önce, bana ve Yüzbaşı Nelson'a bir mağara gösterdi. | Open Subtitles | لكن قبل رحيل معلمنا غارعتوك، اراني انا والكابتن نيلسن كهف. |
Siz de Bay Nelson. Hepimiz aynı zaman dilimindeyiz. | Open Subtitles | وأنت أيضا سيد نيلسن نعيش في المنطقة والزمن ذاته هنا |
Akiti imzaladıktan sonra, siyasi arenadaki adamları Senatör Nelson Aldrich'e verdiler ki o da bunu Parlamento'dan geçirdi. | Open Subtitles | هو ثمّ سلّمَ إلى ممثلِهم السياسيِ، السّيناتور نيلسن ألدريتش، لدَفْع الكونجرسِ. |
Jamie Nelson'dan beri burada klor yok ama muhtemelen burada lağım suyu vardı. | Open Subtitles | هناك ما كَانَ كلورَ هنا منذ جَيمي نيلسن. لَكنَّه من المحتمل مثل المجاري المفتوحةِ الذي يَجْلسُ هنا. |
Umarım siz pislikler de Jamie Nelson gibi havuzun dibinde geberirsiniz. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّك تُحطّمُ الحقائبَ تَمُوتُ في القاعِ هذه البركةِ مثل جَيمي نيلسن عَمِلَ. |
Ama hayır, topu Nelson'a attı. | Open Subtitles | ولكن، لا، الكرة تتخلص منه أسفل إلى نيلسن في الـ35 |
Eski düşmanım, Lord Nelson, Hansen Koyu'na geri dönmüş vurdumduymaz bir şekilde ileri geri yüzüyormuş. | Open Subtitles | عدوى القديم. اللّورد نيلسن. راجعُ من خليج هانسن |
- Evet öyle. Bir sonraki Nielsen ailesi adayısınız. | Open Subtitles | أجل يا سيدتي، لقد تم إختياركم تمهيداً للترشيح لعائلة نيلسن القادمة في منطقة الثلاث مقاطعات |
İyi günler, hanımefendi. Ben Donald Clemons, A.C. Nielsen Şirketinden. | Open Subtitles | مساء الخير يا سيدتي، أنا دونالد كليمنس من شركة أي سي نيلسن |
Üç ilçelik bölgedeki, Nielsen lesi seçimi için adaylardan biri seçildiniz. | Open Subtitles | أجل يا سيدتي،لقد تم إختياركم تمهيدياً للترشيح لعائلة نيلسن القادمة في منطقة الثلاث مقاطعات |
Dördüncüsü, bu tanıklara ek olarak Romulo Cartucci Bayan Greta Neilson ve Bay Eugene Cary hepsi de karakolda olay yerinden kaçarken gördükleri adam olarak Waldron'u tanımladılar. | Open Subtitles | رابعا، هؤلاء الشهود بالاضافة الى راميلو كارتوتشي الانسة جريتا نيلسن والسيد يوجين كاري كلهم عرّفوا والدرون في قسم الشرطة |