"نَعْرفُ بأنّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• biliyoruz

biliyoruz ki Halk Ordusunu yöneten... sadece bir avuç siyah militan var...
نَعْرفُ بأنّ القليل من المتمردين السود منضمون لمنظمة جيش الشعب وهم لا يُمثّلُون جماهير السود

O sabah Maggie'nin onu görmeye gittiğini biliyoruz değil mi?
نَعْرفُ بأنّ ماجي ذَهبتْ لرؤيته ذلك الصباحِ، حقّ؟

Sonuç olarak, biz bunu İchiraku biliyoruz, akuma reçetelerini Teuchi sınıflandırıyor!
كمعلومة، نَعْرفُ بأنّ أتشريوكو يَستخْدمُ نوع من وصفة أكيوما ماذا؟

Güzellik salonunda iki erkeğin senin uğruna kavga ettiğini biliyoruz.
نَعْرفُ بأنّ رجلين قاتلا عنك في الحمام المعدني.

Anne ve babanın bu konuda hemfikir olduğunu biliyoruz, ama senden herhangi bir şey duymadık.
نَعْرفُ بأنّ أمَّكَ وأَبَّكَ كُلّ له، لَكنَّنا لَيْسَ لَنا مسموعُ منك.

Bu dövüşlerde insanların kumar oynadığını biliyoruz.
.نَعْرفُ بأنّ الناسِ يُقامرونَ على هذه القتالِ

Yapay suyun temas yoluyla vücuda giremeyeceğini biliyoruz.
نَعْرفُ بأنّ الماء الصناعي لا يَستطيعُ دُخُول الجسمِ خلال الإتصالِ.

Kovalamacanın bir çitte sona erdiğini de biliyoruz.
نَعْرفُ بأنّ مايكل كَانَ الركض مِنْ مهاجميه. نَعْرفُ بأنّ المطاردةَ إنتهتْ

Siyah asker sineklerinin 28. haftada bıraktıkları hariç pupa evresinde başka koza bulmadığımıza göre ateş karıncalarının o dönemde geldiğini biliyoruz.
الآن، منذ أن وَجدنَا لا أغلفةَ شرنقةِ أكثرِ بَعْدَ أَنْ يَطِيرُ الجندي الأسودَ يسار في إسبوعِ 28, نَعْرفُ بأنّ هذه عندما نمل النارَ يَجِبُ أَنْ وَصلَ أولاً.

Aaron, Dratch Vadisindeki yangını kızkardeşinin çıkardığını biliyoruz.
هارون، نَعْرفُ بأنّ أختَكَ مجموعة تلك النارِ في Dratch فالي. ذلك كَانَ حادثاً.

Katilin gömleğinin ıslandığını biliyoruz.
نَعْرفُ بأنّ قميصَ القاتلَ بُلّلَ،

Trevor'ın Cindy Warner'ı öldüren sarı arabayla yarışmak için çölde olduğunu biliyoruz.
نَعْرفُ بأنّ trevor كُنْتُ خارج في سباق عائقِ الصحراءَ أي سيارة صفراء، التي قَتلتْ cindy warner.

- Ve o kanın Tom'a ait olduğunu biliyoruz.
ونحن نَعْرفُ بأنّ ذلك دمُّ توم. نعم.

Carter'ın kayboluşuyla ilgili yanlış bir şeyler olduğun biliyoruz ve sanırım Mayfair bize söylemediği bir şey biliyor.
كلانا نَعْرفُ بأنّ هناك الشيء لَيسَ صحيحَ حول إختفاءِ كارتر، وأعتقد Myfir يَعْرفُ شيءاً بأنّها لا تُخبرُنا.

Ve Oley'nin 3 hafta önce Richmond'daki bir akıl hastanesinden çıktığını biliyoruz.
ونحن نَعْرفُ بأنّ (أولي) أُطلق سراحه مِنْ مؤسسةِ في (ريتشموند) قبل 3 أسابيع

Bir Çoğalıcı zihninin dijital hale gelip bir bedenden başka bir bedene aktarılabileceğini biliyoruz, ama ben enerji halinde sonsuza dek kalmamızı sağlayacak bir yöntem keşfettim, kendimizi altuzaya yükleyerek, orada fiziksel varlığımız tarafından engellenmeden galaksiyi dolaşabileceğiz.
نحن نَعْرفُ بأنّ عقل (المضاعف) يُمْكِنُ أَنْ يُحوّلَ إلى أرقام ويُحوّلَ من جسم إلى آخر لَكنِّي إكتشفتُ طريقة التى سَتسْمحُ لنا لنبقى بشكل غير محدد كحقول من الطاقة ونرسل أنفسنا بشكل فعال إلى الفضاءِ الثانويِ