ويكيبيديا

    "هؤلاء الطلاب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu öğrenciler
        
    • Bu çocuklar
        
    • o öğrenciler
        
    • bu çocukları
        
    • Bu öğrencileri
        
    • öğrenciler bu
        
    • öğrenciler bir
        
    • bu öğrencilerin
        
    Dolayısıyla bu öğrenciler, harcadıkları zaman ve emek karşılığında gerçekten önemli bir şey kazanıyorlar. TED إذن هؤلاء الطلاب كانوا يحصلون على شيء حقيقي بالفعل لاستثمارهم الزمن والجهد.
    Ortalama olarak bu öğrenciler bir kerede yalnızca altı dakika göreve odaklandılar. TED في المتوسط، لاحظوا أن هؤلاء الطلاب قادرين على التركيز على مهمة واحدة لمدة ست دقائق فقط.
    Bu çocuklar saatlerini birbirlerine hakaret etmekle harcıyor olmalılar. Open Subtitles لا بد وأن هؤلاء الطلاب يقضون نصف ساعات استيقاظهم
    Tüm o öğrenciler nereden çıktılar. Open Subtitles كيف تسرب الخبر وظهر كل هؤلاء الطلاب القدماء
    bu çocukları müzik ve tiyatro eğitiminden mahrum edemezsin! Open Subtitles لا يمكنكِ أن تحرمين هؤلاء الطلاب بعدم تعليمهم .الموسيقى والمسرح
    - Bu öğrencileri, koridorlarımda korkuyla koşacak derecede terörize ediyor. Open Subtitles إنه يخوف هؤلاء الطلاب لدرجة أنهم يمشون خلال الأسياب بخوف
    Belki başlangıçta öğrenciler bu oda arkadaşlarından rahatsız olabiliyorlar. Fakat müthiş olan şey şu: En baştaki bu rahatsızlığı bu öğrencilerle bir yıl geçirdikten sonra sene sonunda yenebiliyorlar. TED ربما في البداية الاشخاص غير مرتاحين مع شريك الغرفة ولكن الشيء الرائع هو، عند نهاية العام مع هؤلاء الطلاب هم قادرون على تخطي البدايات غير المريحة
    bu öğrencilerin buraya bizi rahatsız etmeye geldiklerini sanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد ان وجود هؤلاء الطلاب هنا يسيئ إليّ اي احد.
    Kurs bittiğinde bu öğrenciler, tıp öğrencisi arkadaşlarında oluşan bir kontrol grubuyla karşılaştırıldılar. TED ‫وفي نهاية الدورة،‬ ‫تمت مقارنة هؤلاء الطلاب بالمجموعة الضابطة‬ ‫المكوَّنة من زملاء لهم في الطب.‬
    Fakat bu öğrenciler müthiş derin öğrenme sonuçları üretmeyi başardılar. TED ولكن استطاع هؤلاء الطلاب تقديم نتائج مذهلة للتعلم الاصطناعي
    bu öğrenciler, ödüllendirme programına katılmayan öğrencilere göre yüzde 70 daha fazla katılım sağlıyor. TED تبين أن هؤلاء الطلاب يتفاعلون أكثر بنسبة 70 بالمائة من أقرانهم خارج برنامج المكافآت.
    bu öğrenciler her yıl eyalet sınavlarında yüzde 10'luk dilime girdiler. Open Subtitles هؤلاء الطلاب يحققون درجات تجلعهم من العشرة الأوائل في امتحان الولايات كل سنة
    bu öğrenciler bu bilgileri nereden alıyorlardı? TED من أين جاء هؤلاء الطلاب بتلك المعارف؟
    bu öğrenciler radyoastronomi ve selenleme metotlarını öğrenerek taçküre kütle atımı olarak bilinen, güneşten gelen büyük enerji atımları gibi astronomik olayları çalışabilecekler. TED هؤلاء الطلاب سوف يتعلمون علم الفلك الراديوي، وسوف يتعلمون أساليب الصوتنة لدراسة الأحداث الفلكية مثل انبعاثات الكتل الضخمة من الطاقة من الشمس، والمعروفة باسم الانبعاث الكتلي الإكليلي.
    Bu çocuklar sıkılınca, Facebook'da kişisel statülerini değiştiriyorlar. Open Subtitles هؤلاء الطلاب يَملّون يغيرون أوضاعهم في فيس بوك
    Çünkü Bu çocuklar bana, hayatımda en sevdiğim şeyin neden yazmak olduğunu hatırlattı. Open Subtitles لأن هؤلاء الطلاب قد ذكروني لماذا أردت أن أكتب في الدرجة الأولى
    Tüm o öğrenciler önceden hazırlanıyormuş! Open Subtitles كل هؤلاء الطلاب كانوا يستعدون باكراً
    Sue bu çocukları sanatın var olmadığına ikna etmiş. Open Subtitles سو جعلت هؤلاء الطلاب يعتقدون بأن الفنون غير موجودة حتى
    Ben bu çocukları tam anlamıyla tanımıyorum ve bence onlar kendimi yeniden tanıtmadığım için bana biraz kızgınlar, ...şimdi benimle kimse konuşmuyor... Open Subtitles و أنا لا أ'رف هؤلاء الطلاب الجدد و أعتقد بأنهم منزعجون قليلاً لأنني لم أعرف نفسي مجدداً
    Bu öğrencileri sizden iyi tanıdığımı düşünüyorum Bayan Demetras. Open Subtitles أظنني أعرف هؤلاء الطلاب مدام ديمتريس - سيدة
    Bu öğrencileri okula kaydetmeyin! Open Subtitles لا تقبلوا هؤلاء الطلاب
    Burada öğrenciler bir sınıfa geliyorlar ve yerel bir öğretmen eşliğinde kentteki okullara online bağlanıyorlar. TED يأتي هؤلاء الطلاب إلى الفصل، ويشاركهم مدرس من المجتمع المحلي ويتصلون بالمدارس الحضرية من على الإنترنت.
    Bize gelecek olan bu öğrencilerin İsveç okullarında alınabilecek en yüksek dereceye sahip olduklarını düşündüm, yani onlara öğreteceğim her şeyi biliyor olabilirlerdi. TED لقد اعتقدت أن هؤلاء الطلاب القادمين إلينا قد حصلواعلى أعلى الدرجات التي يمكن أن تحصل عليها في نظام الكليات السويدية – ولذلك فربما هم يعرفون كل شيء سأقوم بتدريسه لهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد