O kızlar, annecikleri tarafından cezalandırılmaktan korkan aciz inekciklere saygı duymaz. | Open Subtitles | هؤلاء الفتيات لا يحترمون المهووسين الضعفاء الذين يخشون العقاب من أمهاتهم. |
...ve O kızlar bile siz kafes kuşlarının burda ne halt yediğini idrak edemezler! | Open Subtitles | هؤلاء الفتيات ربما يريدن ان يعرفن اى نوع من النساء من تدير هذا المكان |
Senin yüzünden ağlayıp zırlayan bütün O kızları temsilen güldüm. | Open Subtitles | أضحك كممثلة لكل هؤلاء الفتيات الذين بكوا و تذمروا بسببك. |
Ben Bu kızlardan bazılarının kiralanmayıp satın alındıklarını da duydum. | Open Subtitles | أسمع أن بعض هؤلاء الفتيات لا يٌستأجرون بل يتم شرائهم |
- Eminim O kızların çoğu sorulara dürüstçe cevap vermemiştir. | Open Subtitles | اراهن بأن معظم هؤلاء الفتيات لم يجاوبن على الأسئله بصراحه |
Doktor, bu kızlara iyice bak. Kendininmiş gibi bak. | Open Subtitles | افحص هؤلاء الفتيات جيداً أيها الطبيب اعتني بهن كما لو أنهن يخصنك |
Buradaki Şu kızlar olmasa her şey daha çekilmez bir hal alır. | Open Subtitles | بدون هؤلاء الفتيات ﻷصبح الوضع أكثر سوءاً |
bu kızlar senden randevu koparmak için evinin önünde sıraya girer. | Open Subtitles | هؤلاء الفتيات يقفون صفاَ على حانتك ليمنح لهم بطاقة رقص معك |
Hatırlat da O kızlara annem böyle söyledi diyeyim. | Open Subtitles | سأحرص أن أخبر هؤلاء الفتيات أن أمى قد قالت ذلك |
Şu kızlara bakın. Onlar da bilir. | Open Subtitles | انظر الى هؤلاء الفتيات انهن يعرفن ايضا |
O kızlar herşeyi yaparlardı. | Open Subtitles | هؤلاء الفتيات كانوا على استعداد لفعل أي شيء. |
Belki de O kızlar çocuk büyütme pratiği yapmıyorlar. | Open Subtitles | ولعل هؤلاء الفتيات لا يمارس تربية الأطفال. |
O kızlar bana çocukken Leslie Levine'in havuz partisine gidişimi hatırlattı. | Open Subtitles | رؤية هؤلاء الفتيات اليوم أعادتني إلى طفولتي في حفلة حوض السباحة التي أقامتها ليزي لافين |
O kızları sinsice izlediğini diğer sapıklarla buluştuğunu ya da kızların resimlerini paylaştığını... | Open Subtitles | لربما كان يترصد هؤلاء الفتيات أو أنه يجتمع مع منحرفين آخرين ليتبادلوا الصور |
O kızları geride bıraktım. Hiç düşünmedim. | Open Subtitles | وانا تاركة كل هؤلاء الفتيات خلفى لم افكر بهم |
Bu kızlardan istediğimiz şey yalnızca kendi kapasitelerinin ötesinde oldu. | Open Subtitles | ما طلبناه من هؤلاء الفتيات كان ببساطة أمر يفوق قواهم. |
Bu kızlardan 50'sini aldık ve kendileriyle çalıştık. | TED | وقد أخذنا 50 من هؤلاء الفتيات وعملنا معهم. |
Ben Trop'tayken, O kızların şaka olduğunu sanırdık. | Open Subtitles | ,عندما كنت فى تروبيكانا اعتقدنا هؤلاء الفتيات كانوا مزحة |
Güzel. Öyleyse bu akşam bu kızlara bir şans tanımaya ne dersin? | Open Subtitles | هذا رائع فلما لا تعطي هؤلاء الفتيات فرصه ؟ |
İyi haberse, Şu kızlar ona merhaba diyecek. | Open Subtitles | الشيء الجيّد أن هؤلاء الفتيات ! سيلقون التحية عليه |
bu kızlar geçen sezonun giysileriyle asla ilgilenmez, inan bana. | Open Subtitles | هؤلاء الفتيات لن يفعلوا شيئاً بملابس الموسم الفائت, ثقي بي |
O kızlara sende klamidya olduğunu söylemek zorundasın. | Open Subtitles | أرتي أستمع إلينا يجب أن تخبر هؤلاء الفتيات بأنه لديك الكلاميديا |
Şu kızlara bak. İstediğin bu mu? | Open Subtitles | انظر لكلّ هؤلاء الفتيات أهذا ماتريده ؟ |
bu kızların bir milyonerle çıkmak için genetik kodlarını feda etmesine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا استطيع تصديق هؤلاء الفتيات يسلّمن شفرتهن الجينية لمواعدة مليونير |
Bu üç kız göz göze gelme sıkıntısı olmadan birbirleriyle konuşuyorlar mesela. | TED | هؤلاء الفتيات الثلاثة يتحدثن مع بعضهن البعض بدون التواصل البصري المزعج. |
Şimdi, Bu kızlarla konuşmalıyım araba fuarında bizim için çalışacaklar. | Open Subtitles | يجب أن أتحدث مع هؤلاء الفتيات سوف يعملون لدينا في معرض السيارت القادم |
Savunmada adam değiştirirsek ve tam saha baskı yaparsak, sanırım bu kızları yenebiliriz | Open Subtitles | أظن أنكن يمكنكن هزيمة هؤلاء الفتيات اذا بدلتن دفاعكن إلى ضغط كامل عليهن. |
Yani bu genç kızların ne dediği umrumda değil. | TED | لا أهتم بما يقوله هؤلاء الفتيات الشابات. |