Dünya ve Bu insanlar arsında ortak çalışmaktan gurur duyacağım. | Open Subtitles | سيشرفى أن أكون ضابط إرتباط بينكم و بين هؤلاء القوم |
Bütün bu olanlar beklediğimden biraz erken oldu ama bizi Bu insanlar zorladı. | Open Subtitles | كلّ هذا يحدثُ في وقتٍ أبكر مما اعتقدتُه لكن هؤلاء القوم يلوون ذراعنا |
Bu insanları adadan kurtulmak için çağırdık, öyle değil mi? | Open Subtitles | هاتفنا هؤلاء القوم فعلاً لإخراجنا من هذه الجزيرة، أليس كذلك؟ |
Bana sorarsanız, Bu adamlar yaratıkları mükemmel cinayetler için kullanıyorlar. | Open Subtitles | في رأيي أن هؤلاء القوم يستخدمون الويفيل لتنفيذ الجريمة الكاملة |
Bu insanların yalancı olduğuna katılıyorum. Buraya bizi kurtarmaya gelmediler. | Open Subtitles | أوافقك بأنّ هؤلاء القوم كاذبين ولم يأتوا إلى هنا لإنقاذنا |
Maria, Bu insanlarla en azından işbirliği yapıyor gibi görünmeli. | Open Subtitles | ماريا، عليه على الأقل أن يتظاهر بالعمل مع هؤلاء القوم. |
Bu insanlara gurur veren sensin. | Open Subtitles | بل انت الذي اعطيت الكبرياء الي هؤلاء القوم |
Sanırım başarmak istediğimiz Bu insanlar için bir ses olmak. | Open Subtitles | وأعتقد أن ما نريد تحقيقه هو إيصال صوت هؤلاء القوم |
Yerine, Bu insanlar yürümek, bisiklete, trene binmek ya da diğer toplu taşıma yöntemlerini kullanmak zorundaydı. | TED | وبدلا منها ،إضطر هؤلاء القوم أن يسيروا ويستخدمو الدراجة والقطار، أوالأشكال الاخري من وسائل النقل. |
Oyunların popülerliğinden bahsediyorken, sizce Bu insanlar burada ne yapıyor? | TED | فمن حيث شعبية هذه الألعاب ما الذي تعتقدون أن هؤلاء القوم يفعلونه هنا؟ |
Peki Bu insanlar ne yapıyor? | TED | ما الذي تعتقدون أن هؤلاء القوم يفعلونه؟ |
Bu insanları bizi adadan çıkarmaları için aramadık mı biz? | Open Subtitles | هاتفنا هؤلاء القوم فعلاً لإخراجنا من هذه الجزيرة، أليس كذلك؟ |
Aldığınız emirlerin en başında Bu insanları evlerine götürmek geliyor. | Open Subtitles | أولويتك الأولى من المفترض أنها كانت إرجاع هؤلاء القوم للوطن |
Bu insanları dünyaya salan bendim. | Open Subtitles | لقد أطلقت سراح هؤلاء القوم ليخرجوا إلى العالم |
Öyleyse açıkçası sen de aptalmışsın, çünkü Bu adamlar psikopat. | Open Subtitles | إذا من الواضح انك غبية, لأن هؤلاء القوم مضطربون عقلياً |
Bana göre, Bu adamlar aslında isyancı değil, sıradan hırsızlar. | Open Subtitles | أعتقد أن هؤلاء القوم ليسوا من المتمردين، لكنهم لصوص كذلك |
Bu insanların mutlaka bir planı vardır. Bizim de olması gerek. | Open Subtitles | من الواضح أنّ لدى هؤلاء القوم خطّة وستكون لدينا واحدة أيضاً |
Yiyecek hiçbir şey yok. Bu insanların kendilerini tekrar etmek gibi bir alışkanlığı var. | Open Subtitles | هؤلاء القوم لديهم الرغبة فى تكرار انفسهم |
Hayır, Bu insanlarla elverişli koşullarda işbirliği yapmak istiyorum. | Open Subtitles | كلا، فأنا أريد هؤلاء القوم أن يتعاونوا عن طيب خاطر |
Amacım şu Bu insanlara sempati duymak için gerekçen var. | Open Subtitles | من وجهة نظري هذا ما لديك من أسباب للتعاطف مع هؤلاء القوم |
O insanlar, öylesine savunmasız bir yerde neden yaşıyorlardı? | Open Subtitles | لماذا كان هؤلاء القوم يعيشون بهذا المكان الخالي من الحماية؟ |
Bu adamların, bu işi yapacak malî ve istihbarî kaynakları mevcut. | Open Subtitles | هؤلاء القوم لديهم المصادر المالية و المعلوماتية للقيام بمثل هذا العمل |
Piyasada Bunlar "Kırmızı" seriler olarak bilinirler. | Open Subtitles | في عالم التجارة ، هؤلاء القوم تتم دعوتهم بالمجموعة الحمراء |
Bu adamları tanıyorsam, işin içine biraz seks katman gerek. | Open Subtitles | إن كنتُ أعرف هؤلاء القوم, لاستخدمت عنصر الجاذبيـة |
Sadece öylece bakıp bu insanlardan vazgeçmeyi doğru bulmuyorum. | Open Subtitles | لا أشعر بأنه صحيح الأبتعاد و ترك هؤلاء القوم |
Durumumu düzeltmek için bu adamlarla bir uzlaşma yolu bulmalıyım. | Open Subtitles | هؤلاء القوم يجب أن يكونوا منفتحين لترتيبات عادلة لإصلاح الأمور |