Yarımel, Mance'i durdurmanın tek yolu olarak, ordusuna bir adam sokmayı gördü. | Open Subtitles | اعتقد (هافهاند) أن فرصتنا الوحيدة لردع (مانس) هو زرع رجل وسط جيشه. |
Jon yabanilerin tutsağı olduğu zaman Qhorin Yarımel'in de yakalandığını öğreniyor. | Open Subtitles | عندما أصبح (جون) أسير لدى الهمجيين، إكتشف أن (كورين هافهاند) تم أسره أيضاً. |
Yarımel de, bu durumda yapılabilecek en iyi şeyin birinin Mance Rayder'ın kampına casus olarak gitmesi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أدرك (هافهاند) أن الإستفادة الوحيدة من هذا أن يُصبح أحدهم جاسوساً في معسكر (مانس رايدر). |
Bu kurt yavrusunun Yarımel'i öldürdüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن هذا الجروّ قتل" هافهاند". |
Lord Kumandan tecrübe kazanmam için beni Yarımel ile gönderdi. | Open Subtitles | لقدأرسلنيالقائدلـ" هافهاند" للتمشيط. |
Jon ile Yarımel geldi. Geri döndüler. | Open Subtitles | إنه (جون) و(هافهاند)، لقد عادوا! |
Yani Qhorin Yarımel cinayetini işlediğini kabul ediyor musun? | Open Subtitles | إّن أتعترف أنك من قتل (كورين هافهاند)؟ |
Tanıyormuşsun gibi Yarımel hakkında konuşma. | Open Subtitles | لا تتحدث عن (هافهاند) وكأنك تعرفه جيداً |