Tanıklar Tom Haviland'ı cinayet anından önce ve sonra bu masada görmüşler. | Open Subtitles | الشهود يَضِعونَ توم هافيلند في هذه المنضدةِ قَبلَ وَبَعد وقت القتلِ. |
Pekâlâ, şu anda Haviland'ı bir cinayetten dolayı suçluyoruz. | Open Subtitles | الموافقة، تَوصّلنَا إلى أقلّ تهمة قتل واحدة على هافيلند. |
Haviland'a karşı elde ettiğimiz her delili incelemek istiyor. | Open Subtitles | تُريدُه أَنْ يَفْحصَ كُلّ دليل عِنْدَنا ضدّ هافيلند. |
Tom Haviland hakkında sadece makul şüpheleri tedarik edebilirsiniz. | Open Subtitles | أنت تَواً جهّزتَ توم هافيلند بالشَكِّ المعقولِ. لا. |
Tom Haviland odasından, gece 1:31 de seni aramış. | Open Subtitles | توم هافيلند دَعاك إلى جناحِه في 1: 31 صباحاً |
Bay Haviland'ın golf sopalarını havaalanına götürüyordu. | Open Subtitles | هو كَانَ يَأْخذُ السّيدَ هافيلند النوادي إلى المطارِ. |
Dedektif ve uzmanlar şu sıralarda delilleri inceleyerek Tom Haviland'ın aleyhinde bir dosya hazırlıyorlar. | Open Subtitles | المخبرون وخبراء forensics يُدقّقُ في الدليلِ a هذه الساعةِ، يَجْعلُ حالتَهم ضدّ الممثلِ توم هافيلند. |
Şimdi şehir merkezindeki konferans salonunda canlı yayın için bekleyen Tom Haviland'ın avukatına hikâyeyi tekrar özetleyeceğiz. | Open Subtitles | نحن سَنُلخّصُ القصّةَ كما نَنتظرُ لa يَعِيشُ غذاءاً مِنْ a مؤتمر مدينةِ صحفي مَع مُحامي هافيلند. |
Birçok tanık zaten Haviland'ın cinayet anında dışarıda olduğuna dair polise ifade verdi. | Open Subtitles | عِدّة شهود عِنْدَهُمْ مُتَكَلّمة مع الشرطةِ حول أعمالِ هافيلند خارج القتلِ... |
Haviland boğazını kesmiş muhtemelen bir tirbuşonla. | Open Subtitles | قَطعتْ هافيلند حنجرتها، من المحتمل مَع a مفتاح. |
Tom Haviland'ın avukatları vazgeçecek gibi durmuyor. | Open Subtitles | توم، مُحامو هافيلند لا يَتْركُ وقتَ. |
Tom Haviland'ın sözcüsüne Kim Hsu'nun cinayet hakkında soru sorulduğunda Hsu'nun ailesine taziyelerini gönderdiğini söylüyor. | Open Subtitles | عندما سَألَ عن القتلِ كيم Hsu، a ناطق لتوم هافيلند يَقُولُ يُرسلُ تعازيه إلى عائلةِ Hsu. |
Avukat bey, söyleyin lütfen Tom Haviland modayı takip etmek için para harcıyor mu? | Open Subtitles | أخبرْني، مستشار، يَعمَلُ دَفْعَ توم هافيلند في a أزياء مناسبة؟ |
Bu herif, Tom Haviland'ın elinin her yerinde kan vardı... | Open Subtitles | هذا رجلِ توم حَصلتْ هافيلند على دمِّ في جميع أنحاء أيديه... |
Bay Haviland'ın ifadesine göre,.. | Open Subtitles | طبقاً للسّيدِ هافيلند في بيانِه، |
O gün ki yapımcının verdiği rapordan alıntı yapıyorum, "Tom Haviland 38 numaralı karavan gardırobuna doğru kaydı ve ikinci basamağa dizini çarptı. | Open Subtitles | تقرير الإنتاجَ مِن قِبل مديرِ إنتاجِ الوحدةَ على الفلمِ ذلك اليومِ، وأنا أَقتبسُ، "توم هافيلند إنزلقَ |
Tom Haviland, kurbanın ölmeden önce katilin adını söylediğini iddia etmişti. | Open Subtitles | توم هافيلند إدّعى بِأَنَّ هذه الضحيّةِ أخبرَه اسمَها قاتل قَبْلَ أَنْ ماتتْ. (يَسْخرُ) |
Tom Haviland tamamen telafi edilemez bir şekilde lekelenmektedir. | Open Subtitles | لدَفْع زبونِي، توم هافيلند... كَانَ بالكامل و irretrievably مُسَاوَم. |
Tom Haviland ve Kim. | Open Subtitles | توم هافيلند وكيم. |
Tom Haviland'ın. | Open Subtitles | توم، هافيلند. لا. |