O anomaliyi kilitlemek yeterli değil. Connor'ın makinesiyle bir çok başka anomali açabilirler... | Open Subtitles | إغلاق تلك الهالة ليس بالشيء الكافي بآلة (كونر) يمكنهم فتح هالات أخرى متعددة.. |
Bugün hiç anomali tespit edildi mi? | Open Subtitles | -كلا، هل تم اكتشاف أي هالات اليوم؟ |
Çok yorgun görünüyorsun. Gözlerinin altı morarmış. | Open Subtitles | تبدو مُنهكاً للغاية، حبيبي لديك هالات حول عينيك |
Göğüslerin dolgunlaşmış ve Gözlerinin altı morarmış. | Open Subtitles | صدركِ متين ولديكِ هالات سوداء. |
Kilitlenmiyor ve bir şekilde uydu anomaliler üretiyor. | Open Subtitles | الهالــة لا تُقفــل.. والهالــة تعرض هالات سريعــة |
Aradağımız şeyler manyetik anomaliler. | Open Subtitles | هالات مغناطيسية .هي ما نبحث عنه |
Hancı insanları tekrar yoluna sokmak için onların aura'sını okuyor. | Open Subtitles | المضيف يقرأ هالات الناس. |
- Bilemiyorum, siz gittikten sonra auralar ya başka bir şey... - auralar mı? | Open Subtitles | بعد رحيلكم كالهالات أو شيء من هذا أنا لا أعلم هالات ؟ |
anomali yok. | Open Subtitles | لا [هالات |
Gözlerinin kenarlarında birkaç kırışıklık oluşmuş. | Open Subtitles | فحول عينيكِ يوجد هالات |
Gözlerinin etrafı morarmış, boyunda deri sıyrılması var. | Open Subtitles | هالات سوداء، تشجّب حول الرقبة |
Ray, Gözlerinin altında koyu halkalar var dostum. | Open Subtitles | راى)، لديك هالات سوداء تحت عينيك، يا رجل) وتتحرّك مثل جثّة |
Ben ve sana bahsettiğim arkadaşım Lenny burulmuş metal sesi duymaya yeşil auralar görmeye ve yanan lastik kokusu almaya başladık- | Open Subtitles | وأنا وَصديقي (ليني) الذي كنتُ أخبرتك عنه بدأنا نسمع صوت إلتواء معادن، ورؤية هالات خضراء، ورائحة مطاط مشتعل... |