ويكيبيديا

    "هامًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • önemli
        
    • şey
        
    Büyük ihtimalle, hakkında düşündüğünüz zor seçim büyük bir şeydi, mühim bir şeydi, sizin için önemli olan bir şeydi. TED المحتمل هو أن الخيار الصعب الذي فكرت به كان شيئًا كبيرًا، شيئًا هامًا جدًا، شيئًا مهمًا بالنسبة إليك.
    Ama dikey uzmanlaşmanın önemli olduğu bir diğer nokta ise gözlemlenecek hedef ile kurulabilecek her türlü empatinin önüne geçmekti. TED ولكن التخصص العامودي كان هامًا أيضًا لمنع جميع أنواع التعاطف مع الهدف المراقَب.
    Dünya'daki 3 milyar insan için deniz mahsulleri, önemli bir protein ve besin kaynak sağlıyor. TED بالنسبة لـ 3 بليون شخصٍ حول العالم، تشكل الأطعمة البحرية مصدرًا هامًا للبروتين والتغذية.
    Geride bırakacaklarımız, nasıl yaşadığımız kadar önemli değildir. Open Subtitles ما نخلفه وراءنا ليس هامًا بقدر ما عشناه.
    Üniversiteye gitmenin önemli olmadığını söylemiyorum elbette tabii ki önemli ama hadi ama. Open Subtitles ليس وكأنّي أعتقد أنّ الجامعة ليس أمرًا هامًا
    Ayrıca üzerinde çalıştığımız konu çok önemli ve işler istediğimiz gibi yolunda giderse şayet... Open Subtitles وما نعمل عليه إنه أمرًا هامًا وإن سارت الأمور كما نبغ، فإنها..
    Yani kaos veya bozulma hayat gibi karmaşık sistemlerin gelişmesinde aslında önemli bir etkendir. Open Subtitles لذا تكون الفوضى أو التعطيل عاملاً هامًا في نشأة الأنظمة المعقّدة كالحياة
    Ya da önemli biri, komik, nazik güçlü ya da özel biri. Open Subtitles أو هامًا أو مرحًا أو لطيفًا أو قويًا أو استثنائيًا
    Çok önemli bir şey olmasa seni toplantıdan almazdım. Open Subtitles لما أخرجتك من اجتماع لو لم يكُن الأمر هامًا
    Beni çok dikkatli dinle çünkü sana söylediğim şey önemli. Open Subtitles أنصت إليّ بمنتهى الحرص لأن ما أخبرك به هامًا
    Oldukça önemli gelişmeler kaydedildiği görülüyor. TED لذا تم إحراز تقدمًا هامًا للغاية.
    Zehirli yılanları ve fareleri öldürme, kuşları yakalama özellikleri nedeniyle saygı duyulan evcil kediler, Mısır din kültürü için önemli hâle geldiler. TED تبجيلًا لقدرتهم على القضاء على الأفاعي السامة وملاحقة الطيور وقتل الجرذان، وأصبحت القطط المستأنسة أمرًا هامًا في الثقافة الدينية المصرية.
    Adamın gey olduğunu söylemeyeceğim, çünkü o kısım önemli değil. Open Subtitles لن أقول أنه كان شاذًا لأن هذا ليس هامًا
    Diplomamı alıp mezun olmak istiyorum, önemli bir şey bu. Open Subtitles أريد أن أنال شهادتي وأصبح شخصًا هامًا
    Yaptığımız iş çok önemli. Open Subtitles العمل الذي نقوم به هامًا للغاية
    Kim olduğum önemli değil. Open Subtitles مَن أكون ليس هامًا.
    O kadar önemli değildi herhalde. Open Subtitles -أترى؟ ما كان ليكون أمرًا هامًا
    önemli bir şey olmadığını söyledi. Open Subtitles قالت بأنه ليس أمرًا هامًا.
    önemli bir görüşme yapacağım. Open Subtitles أحتاج لإجراء اتصالاً هامًا.
    Çok önemli bir şey olacak. Open Subtitles سيكون حدث هامًا للغاية
    Ne kadar hayati ve gerekli olsa da eksik olan şey üçüncü arkadaştır. TED لكن بينما يكون هذا هامًا وضروريًا جدًا فإننا نفتقد للصديق الثالث

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد