Annem on yıl evli kalmış ama babam ben doğunca onu terk etmiş. | Open Subtitles | كلا امي تزوجت لعشرة سنوات لكن هجرها والدي عندما ولدت |
Aşıktı ama aşık olduğu adam deli çıktı onu terk etti. | Open Subtitles | و كانت واقعة في الحب و لكن حبيبها كان مخبول . و قد هجرها |
Babası onu terk etti ve çevresinden kopmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | فقد هجرها والدها ولقد أُجبِرَت على الإنتقال من حيّها |
Bir kez onu avucunun içine alınca, tam en korumasız anında, onu terke edip, çaresiz bıraktı. | Open Subtitles | وعندما تملّكها بين مخالبه, عندما كانت فى أضعف حالاتها هجرها وابتعد عنها تاركها فى يأسها |
Sevgilisi terk etmiş fakat nereye giderse gitsin, sevgilisinin yüzü hâlâ gözünün önünde. | Open Subtitles | هجرها عاشقها إلاّ أنّها لا تزال ترى وجهه في كلّ مكان تذهب اليه |
Bir bakalım dördüncü hatta ruh eşini arayan Chuck var ve ikinci hatta yeni terk edilmiş Maria var. | Open Subtitles | حسناً حسنا معنا تشاك على الخط 4 وهو يبحث عن توأم روحه وماريا على الخط 2 هجرها حبيبها للتو |
Erkek arkadaşı onu terk etmiş ve şimdi de beni istiyor! | Open Subtitles | من المكسيك ؟ لقد هجرها صديقها وهى ترغب بى الآن |
Sen ne olduğunu anlamadan, onu terk eden son adam için ağlıyor. | Open Subtitles | وقبل ان تدرك الموقف ، تشرع فى البكاء على صديقها السابق الذى هجرها تماماً |
Bu konu yüzünden tartıştıklarını, ve sonunda babanın onu terk ettiğini söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | قلتي أنهما تجادلا بشأن هذا و أنه في النهاية هجرها, صحيح؟ |
Annem de ezik babamla o kadar evli kalırdı ama babam onu terk etti. | Open Subtitles | وكانت أمي على وشك أن تبقى مع أبي الفاشل مدةً أطول لكنّه هجرها |
Madem onunla oynayıp, onu terk edecektin, bunu kaçamak olarak saklasaydın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد اللعب بها ثم هجرها فكان عليك أن تعاملها بطريقة بسيطة |
Ben babasıyım. Bebeğin babası bizi terk etti. | Open Subtitles | انا والدها ولست زوجها أبو الطفل هجرها وتركها لوحدها |
Ama hayır, ondan kurtulmak istedi. Kardeşin karısını terk etti | Open Subtitles | ولكن لا فقد تخلص منه فهو الذي هجرها |
Ama annenin hamile olduğunu öğrendiğinde onu terk etti. | Open Subtitles | ولكن عندما أكتشف أنها حامل، هجرها |
Evet, salak! Onu Kimberly için terk etti. | Open Subtitles | أجل، تلك الحمقاء المغفلة، هجرها من أجل (كيمبرلي). |
Onu yalnız ve beş parasız bıraktı. | Open Subtitles | هجرها مهمَلة ومفلسة |
Neden ondan ayrılıp valiliği bıraktı. | Open Subtitles | لماذا هجرها وتنحى كونه حاكم ؟ |
Fotoğraflarımın bir çoğu yıllarca terk edilmiş yerlere aittir ama bu bir istisna. | TED | أغلب صوري كانت في الأماكن التي تم هجرها لعقود ولكن هذه إستثناء |
Bir sürü erkek tarafından terk edildi demiştin. Bunlar senin sözlerindi. | Open Subtitles | اخبرتني انه تم هجرها من العديد من الرجال "العديد" كانت كلمتك |