ويكيبيديا

    "هده" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bu
        
    Adli tıptan bir grubun gelip bütün Bu taşları fırçalamasını istiyorum. Open Subtitles حسناً، أريد فريق الطب الشرعي ليأتي و مسح كل هده الصخور
    Bu yaptığın salakça şaka, şimdiye kadar yaptığın en bencilce şey! Open Subtitles هده المزحة الغبية هي الاكثر أنانية من اي شيئ فعلته سابقا
    Hattâ, Bu Belgesel dalındaki Oscar aday formunu dahi dolduramayacağım. Open Subtitles لا أستطيع حتى ملأ هده الإستمارة لأجل اوسكار الأفلام الوثائقية
    Birçok kişi Bu hikâyenin gerçekten yaşanıp yaşanmadığını merak ediyordur. Open Subtitles أراهن كثيرا بأن الناس يتسألون هل حقا هده القصة حدثت؟
    Zaten Bu tür şeyler için... .. telefonumdaki hesap makinesi kullanırım ben. Open Subtitles ولكل حال انا دائما استعمل الالة الحاسبة في هاتفي لمتل هده الاشياء
    Hadi ama! Bu bizim olayımız! Bunu seversin sen. Open Subtitles لا بحقك هده لعبتنا الخاصة أنت تحبين هذا الامر
    -Kelso, sen o silahı Bu arabanın içinde ateşle, ve ben de kenara çekip seni bir güzel pataklayım. Open Subtitles كيلسو ، ان اطلقت النار. في هده السيارة. ساقوم بتوقف جانباً.
    Bu sene sivilcesiz yılım ve nedenini de bilmek ister misin? Open Subtitles أنا الأن خالي من حب الشباب هده السنة و تريدون معرفة السبب ؟
    Hepiniz buraya bakıp Bu yığın arasından özellikle hoşunuza giden bir fotoğraf olup olmadığını söyleyeceksiniz. Open Subtitles يمكنكم النظر هنا وإخبراي هل هناك صور أخرى في هده المجموعة, احبها بشكل خاص
    Ancak onlardan çok daha güçlü olursanız, Bu dünyada hayatta kalabilirsiniz. Open Subtitles وبتعبير اخر يجب ان تكون الاقوى لتنجو بين الدببة في هده الارض
    Tüm Bu görkemli yaratıklar Timothy Treadwell tarafından filme alınmıştır , tam 13 yaz boyunca boz ayılarla yaşayan kişi. Open Subtitles كل هده المخلوقات الساحرة قام بتصويرها تيموثي تريدويل الدي عاش مع الدببة البرية طيلة 13 صيفا
    Treadwell kendisini, Bu yerin koruyucusu olarak görüyordu, ve tıpkı beyazatlı bir prens gibi davranıyordu. Open Subtitles ظل تريدويل يعتبر نفسه حارس هده الارض ونصب نفسه الامير الشجاع
    Fakat tüm Bu bölge, Katmai Ulusal Parkı nın bir parçası olarak, federal düzeyde korunan bir alandı.. Open Subtitles لكن هده الارض تحولت اليوم الى محمية طبيعية تنتمي للحديقة الوطنيية لكتماي
    Bu durumdaki ayılar, zorunda kalırlarsa, hayatta kalmak için, insanları öldürüp yiyebiliyorlar. Open Subtitles هده الدببة عندما تخضع لغريزة البقاء تقتل و تأكل حتى الانسان
    Ayı vurulduktan sonra, uyuşturucu verildi ve Bu bölgedeki diğer ayılarca yenildi. Open Subtitles هي للدب الدي تم قتله بالرصاص والدي التهمته دببة اخرى من هده المنطقة
    Ani yükselmelere ve inişlere ihtiyacım var. Bu hayatımın bir parçası, kişiliğimin bir parçası." Open Subtitles يجب ان اكون عاديا هده التقلبات جزء من شخصيتي
    Yıllar boyu yapmış olduğu kamera kayıtları içinde Bu, Tradewell in davetsiz misafirlerle en yakın karşılaşmasıdır. Open Subtitles من بين كل هده التسجيلات التي تمت على مدار سنوات هذا أقرب مشهد لتريديول مع الغرباء
    Bence Bu sinir yatıştırma molasını ciddi ciddi düşünmelisin. Open Subtitles أنت تعلم، أنا أظن بأنه عليك إعادة الإعتبار لفترة الراحة هده كلها
    Hayır, sen gelip beni Bu kelepçelerden kurtarana kadar. Open Subtitles لا،لا لآيمكنني حتى تنزلي عندي هنا و اجلبي معك المفتاح لتخلصيني من هده الأصفاد
    Ama lütfen Bu tek seferlik ekstra ödülü kabul et. Open Subtitles مع دلك، إقبل من فضلك في هده المرة فقط هدية إضافية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد