Bir gerçek biliyorum ki senin için çok özel bir hediye alıyordu. | Open Subtitles | وأنا أعلم في الحقيقة بأنه إشترى لك هدية خاصة. |
Sana bu harika "Bebek Günü" organizasyonu adına teşekkür etmek için özel bir hediye hazırladım. | Open Subtitles | ولإظهارإمتنانيلحفلةالطفلالجميل.. -لديّ هدية خاصة لكِ |
Şimdi de, sponsorumuz Stark-Himmel Timepieces'dan Bay Sanchez'e özel bir hediye var. | Open Subtitles | والأن، هدية خاصة للسيد (سانشيس) من طرف الشركة الراعية للمباراة "ستارك هيمل" |
Buraya uyum sağlamana yardımcı olması için sana bir hediyem var. | Open Subtitles | احضرتُ لك هدية خاصة كي تساعدكِ على التكيف. |
Hayatımdaki en özel hediye babamla geçirdiğim 11 yılımdı. | Open Subtitles | هدية خاصة في حياتي هي 11 عاما قضيتها معه |
Bu gece sizden ve Hong Kong'dan özel bir hediyeyle ayrılma mutluluğunu yaşayacağım. | Open Subtitles | يسرنى ان اتركك انت وهونج كونج مع هدية خاصة هذه الليلة |
özel bir hediye olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه هدية خاصة |
Benim için çok özel bir hediye bu, yürekten teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | انه هدية خاصة لي. شكرا جزيلا. |
"Kutuda özel bir hediye bulacaksın." | Open Subtitles | .في الصندوق ستجد هدية خاصة |
Birader bugün senden özel bir hediye isterim bak. | Open Subtitles | ! أخى، اليوم أريد هدية خاصة منك |
"Kutuda özel bir hediye bulacaksınız." | Open Subtitles | في العلبة ستجدين هدية خاصة |
özel bir hediye. | Open Subtitles | إنها هدية خاصة |
Çok özel bir hediye. | Open Subtitles | هدية خاصة. |
Çok özel bir hediye. | Open Subtitles | هدية خاصة جدا. |
Bordy ailesi, sizler için özel çok özel bir hediyem var! | Open Subtitles | ... أما بالنسبة لكم, قطيع برودى ... لدى هدية خاصة |
Ve ayrıca... Bu gece sana özel bir hediyem olacak. | Open Subtitles | بالإضافة ، لديِ هدية خاصة لكَ الليلة |
Kasırga için özel hediye. | Open Subtitles | "هدية خاصة للعاصفة" |
Bu akşam sizlerden ve Hong Kong'dan özel bir hediyeyle ayrılacağımı bildirmekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | يسرنى ان اتركك انت وهونج كونج مع هدية خاصة هذه الليلة |