Motosiklete binmeden önce de beklenmedik bir veda hediyesi alıyordu. | Open Subtitles | و مباشرة قبل ان يقود بعيداً حصل على هدية فراق غير متوقعة |
Beraber geçirdikleri zamanı ebedileştirmek için bir veda hediyesi olarak görüyor bunu. | Open Subtitles | إنه يعتبرها.. هدية فراق لإحياء ذكرى أوقاتهما سوياً |
Ve sevgili arkadasim icin, yeni mudurunuz... bir veda hediyesi! | Open Subtitles | واريد ان اهدي صديقي المدير الجديد هدية فراق |
Ama yine rehine rolünü oynamak gerekir bir ayrılık hediyesi düşünün. | Open Subtitles | لكنك لا يزال عليك ان تلعبي دور الرهينة إعتبريها هدية فراق |
- Görünüşe göre Brandon bize bir ayrılık hediyesi bırakmış. | Open Subtitles | يبدو براندون ترك لنا هدية فراق. |
En azından veda hediyesi alabilir miyim? | Open Subtitles | أستهديني هدية فراق على الأقل ؟ |
Ya da sadece bir veda hediyesi. | Open Subtitles | أو من أجل هدية فراق |
Bunu veda hediyesi olarak düşün. | Open Subtitles | تنظر فيه هدية فراق. |
Ona bir veda hediyesi aldım. | Open Subtitles | أحضرت لها هدية فراق |
Baronun veda hediyesi. | Open Subtitles | هدية فراق البارون |
John, sana bir veda hediyesi vermek istiyorum. | Open Subtitles | (جون)، لدي هدية فراق لك |
Sana bir ayrılık hediyesi bırakırım. | Open Subtitles | سأترك لك هدية فراق |
Pekâlâ Bay Stern, küçük bir ayrılık hediyesi olsun. | Open Subtitles | ...حسنٌ , ياسيد(ستيرن)هدية فراق صغيرة |