Ayrıca içlerinden birine de oldukça güzel bir hediye verdik. | Open Subtitles | وقد رتبنا مع أحد منهم لكي يستلم منا هدية لطيفة |
İyi bari. Sana çok güzel bir hediye getirdim. | Open Subtitles | الشكر للرّب ، لقد أحضرت لكِ هدية لطيفة جداً |
Barbara'ya güzel bir hediye almak istiyorum gerçekten. Erkek arkadaşların sana nasıl hediyeler alıyorlar Meg? | Open Subtitles | أود أن أهدي باربرة هدية لطيفة مانوع الهدايا التي تصلك من الأولاد يا ميج؟ |
- Sana hoş bir hediye getirdim. - Görelim bakalım. | Open Subtitles | لقد اشتريت لكِ هدية لطيفة - دعني أراها - |
Vay be. Bu güzel bir hediyeydi işte. | Open Subtitles | هدية لطيفة لعينة اعطيتني اياها |
Çin Yeni Yılı'nda bizi ziyarete gel sana güzel bir hediye vereceğim. | Open Subtitles | تعالي لزيارتنا في السنة الصينية الجديدة وسأعطيكِ هدية لطيفة. |
- Sana güzel bir hediye getirdim. - Bırak bakayım. | Open Subtitles | لقد اشتريت لكِ هدية لطيفة - دعني أراها - |
Tatlım, aslında demek istediği, bunun güzel bir hediye olduğu, ama belki de bir erkek arkadaşın vereceği türde bir hediye olmadığı. | Open Subtitles | ماذا يقصد بهذا ؟ ...بينما انها هدية لطيفة جدا ربما انها ليس شئ... |
Sanırım güzel bir hediye alabilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني أن أعطيها هدية لطيفة |
Sana güzel bir hediye getirdim. | Open Subtitles | أحضرت لك هدية لطيفة |
Bu çok güzel bir hediye... | Open Subtitles | ستكون هدية لطيفة جدا. |
güzel bir hediye olmayabilirdi. | Open Subtitles | لا أظنها ستكون هدية لطيفة |
Ona güzel bir hediye al. | Open Subtitles | أعطِها هدية لطيفة. |
Çok güzel bir hediye. | Open Subtitles | يا لها من هدية لطيفة. |
- güzel bir hediye. | Open Subtitles | -إنّها هدية لطيفة . |
Şuna bak. Ne hoş bir hediye. | Open Subtitles | يا لها من هدية لطيفة |
Ne hoş bir hediye, çok yaratıcı. | Open Subtitles | هدية لطيفة. إبداع حقاً |
Ne hoş bir hediye. | Open Subtitles | حسناً، يا لها من هدية لطيفة |
Kızlara verdiğin Kazoku saati gerçekten güzel bir hediyeydi. | Open Subtitles | كانت تلك هدية لطيفة التي جلبتها للفتيات (ساعة (الكازوكو |