Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | لدى هديه من أجلك |
Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | لدى هديه من أجلك |
Bu Jessica'dan bir hediye, eprilli bir şey gibi aslında. | Open Subtitles | إنها هديه من (جسيكا) نوع من الهدايا الطريفه |
Lex Luthor' dan bir hediye. | Open Subtitles | "هديه من "ليكس لوثر |
Gerry'den bir armağan bu hem sen bunları nasıl söyleyebiliyorsun? | Open Subtitles | لقد كانت هديه من جيري وكيف أمكنك أن تقولي هذا ؟ |
Kendin görebilmen için içimdekilerden bir armağan. | Open Subtitles | هديه من داخلى بها تستطيع أن ترى بنفسك. |
Dikkatli olur musun? Sevgilim hediye etti onu | Open Subtitles | هل يمكنك الحذر كانت هديه من صديقى |
McGee, senin için ufak bir hediyem var. | Open Subtitles | ماكجى ,لدى هديه من أجلك |
San Quentin'den sana küçük bir hediyem var. | Open Subtitles | انا معي هديه من سان كوين لك |
- Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | -أحضرت هديه من أجلك |
Dr. Mallard'dan bir hediye. | Open Subtitles | (هديه من الدكتور (مالارد |
Ryan'dan bir hediye mi yoksa? | Open Subtitles | هل هذه هديه من (ريان) |
Bana gelince John bana kendisinden birşeyler verdi onun deyişiyle bir armağan. | Open Subtitles | مثلى... جون أعطانى جزء من نفسه... هديه من وجهة نظره... |
Umarım bunun, Tanrı'dan bir armağan olmadığını düşünüyorsundur. | Open Subtitles | أرجو أن لا تعتقد أنها هديه من الله |
İster bir armağan olarak görün, peder bozulmasın ister şans deyin... hayatta ikinci bir şansınız oldu, ve benim diyeceğim nedenini umursamayın. | Open Subtitles | مهما أعتقدت أنه هديه من الله أو لأ - بدون إهانه يا أبتاه إنه حظ محض *هَبل* |
Jimmy hediye etti. | Open Subtitles | إنها هديه من جيمي |
Sana Pernell hediye etti. | Open Subtitles | لقد كان هديه من بارنيل لكي |