Bu sahip olduğum en büyük hayaldi ve neredeyse mükemmeldi. | TED | وكان هذا أكبر حلم تحقق، وكان من ذلك ما يقرب من الكمال. |
ve faaliyetlerimiz durdu. Karaçi'de, 18 yaşımdayken bunun hayatımın en büyük başarısızlığı olduğunu düşündüm. | TED | في كراتشي و كفتاة في عمر ال١٨ سنة ظننت أن هذا أكبر اخفاق في كل حياتي |
Bu, kozmik yapının büyümesine ait olan en büyük ve en gerçekçi simülasyon. | TED | وكان هذا أكبر وأكثر محاكاة واقعية لنمو البنية الكونية. |
Bu Tony Pantalano'nun Vietnam'dan... bronz madalyayla dönmesinden daha büyük. | Open Subtitles | هذا أكبر من رجوع توني من الحرب مع النجمة البرونزية |
Bu Tony Pantalano'nun Vietnam'dan... bronz madalyayla dönmesinden daha büyük. | Open Subtitles | هذا أكبر من رجوع توني من الحرب مع النجمة البرونزية |
Bundan daha büyük, ama kimse kimin inşa ettiğini bilmiyor | Open Subtitles | كنت ذات مره بأعلى أنجكور هذا أكبر من ذاك، و لا يعرف أحد من بناه |
Olayın içkiden daha fazlası olduğunu anlaman lazım. | Open Subtitles | أنت تفهم بالتأكيد أن هذا أكبر بكثير من الخمر. |
2000'de gezegenimizdeki hareket eden en büyük obje buydu. | TED | في عام 2000، كان هذا أكبر جسم متحرك على الكوكب. |
en büyük umudum bu çünkü sık sık şunu düşünüyorum, hep başkalarını suçluyoruz. | TED | هذا أكبر آمالي، لأنني أعتقد بالفعل، غالباً، ما نريد أن نضع اللوم على الآخرين. |
Bu dünyadaki en büyük TV! | Open Subtitles | بلطجية مأجورين؟ هذا أكبر تلفاز في العالم |
Ama şunu söyleyeyim ki bu bulacağın en büyük en saf aşk! | Open Subtitles | لكن دعيني أخبرك أن هذا أكبر وأطهر حبّ يمكن أن تجديه |
Bu Doğu kıyısının en büyük elektron mikroskobu. | Open Subtitles | أتعلمين أنَّ هذا أكبر مجهر إلكتروني على الساحل الشرقي؟ |
Ayrıca dairemize sığacak, bulabildiğim en büyük şey o. | Open Subtitles | و هذا أكبر شيء وجدته يتناسب مع حجم شقتنا |
Büyük'e sahip olması mıydı, yoksa daha büyük birşey mi vardı? | Open Subtitles | هل كان ذلك مجرد أن لديها كبيرة، أو كان هذا أكبر من الكبير؟ |
Burada ne bulduğuma inanamayacaksın. Bugüne kadar gördüklerimizden çok daha büyük ve kimse varlığını bile bilmiyor. | Open Subtitles | لن تصدق ما يحدث هنا هذا أكبر ما رأينا على الإطلاق ولا أحد يعرف بوجوده |
Bilmiyorum, burası hep konuştuğumuzdan çok daha büyük. | Open Subtitles | لستُ أعلم، هذا أكبر بكثير من أيّ شيءٍ ناقشناه من قبل |
Bilmiyorum, burası hep konuştuğumuzdan çok daha büyük. | Open Subtitles | هذا أكبر بكثير من أيّ شيءٍ ناقشناه من قبل |
Ona gıpta etmek için daha büyük bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | إلى شخص يخشاه حتى مجلس الشيوخ أجد هذا أكبر داع للإعجاب به |
Bu senin hayal edebileceğinden çok daha büyük ve derin. | Open Subtitles | هذا أكبر وأكثر خفاء مما يمكنك أن تستوعبه |
İlişkimizi olduğundan daha fazlası olarak görmüyorum. | Open Subtitles | لا أظن هذا أكبر مماهو عليه. لا تشعر بالذعر. |
Başladığın beş bin dolardan çok daha fazlası. | Open Subtitles | يبدو هذا أكبر بكثير من الخمسة آلاف دولار التي بدأت بها. |