Bu ciddi bir durum, efendim. Fransız Polisi yolda. Durun! | Open Subtitles | هذا أمر جاد يا سيدي الشرطة الفرنسية في طريقها، توقف |
Bu, ciddi bir durum. Ciddi. Ne kadar zamanımız var? | Open Subtitles | هذا أمر جاد أمـ، كم لدينا من الوقت ؟ |
Martin? Bu ciddi bir durum ve sana sadece bir kez soracağım. | Open Subtitles | (مارتن)، هذا أمر جاد وأنا لن أسألك سوى مرة واحدة |
Hayır tatlım, bu ciddi bir şey. O büyük mağazalar babanın yapamayacağı indirimler vaadediyorlar. Büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | لا، عزيزتي، هذا أمر جاد هذا ليس بالأمر الكبير كل ماعليك فعله هو |
Dinle bak, bu ciddi bir şey. | Open Subtitles | إسمع، هذا أمر جاد. |
Hadi ama, Bu iş ciddi. | Open Subtitles | ركز معي، هذا أمر جاد |
Ciddi bir şey bu. | Open Subtitles | حق؟ هذا أمر جاد. |
Kes gülmeyi Withnail. Bu ciddi bir durum. | Open Subtitles | توقف عن الضحك, (ويثنيل) هذا أمر جاد |
Bu ciddi bir durum. | Open Subtitles | هذا أمر جاد |
Bu ciddi bir durum. | Open Subtitles | هذا أمر جاد |
bu ciddi bir şey. Bulaşıcı olabilir. | Open Subtitles | هذا أمر جاد قد يكون معدياً |
Dalga geçme. bu ciddi bir şey. | Open Subtitles | لا تمزح ، هذا أمر جاد |
bu ciddi bir şey. | Open Subtitles | هذا أمر جاد |
Bu iş ciddi. | Open Subtitles | هذا أمر جاد |
Ha, ha. Ciddi bir şey bu. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}هذا أمر جاد |