Çin'in her tarafında büyüyen bu evrim ve farkındalığın bir kısmını kendim görmeye başladım. | TED | وقد رأيت بنفسي هذا التطور المتنامي والوعي يبرز في جميع أنحاء الصين. |
bu evrim her biri tarihsel bir olaya bağlı olan üç aşamada meydana geldi. | TED | حدث هذا التطور خلال ثلاث مراحل، كل مرحلة مرتبطة بوضع تاريخي معين. |
Bu yüzden buradayım ve herkese bu evrim sürecinde bu alışverişi izlemesini, buna çalışmasını ve bir rol oynamasını söylüyorum. | TED | ولهذا السبب تحديدًا أنا هنا لأقول للجميع أننا بحاجه لنراقب وندرس هذا الشيء وأن نكون جزءًا من هذا التطور. |
Yine de, bu gelişme hakkındaki ciddi endişelerimizi değiştirmez. | Open Subtitles | هذا لا يغير قلقنا الشديد بشأن هذا التطور |
Kocanın hayatındaki bu gelişme senin için yalnızca hayırlı olabilir. | Open Subtitles | هذا التطور في حياة زوجك, يعم بالفائدة عليك فقط |
Bu gelişmeyi birkaç sene sonra düşünmek daha mantıklı olmaz mı? Kaç yaşındasın? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنك لن تكون أكثر عقلانية للنظر في هذا التطور في غضون سنوات قليلة؟ |
Bu ilerleme, kaçınılmaz gelecek daha az sefalet tuttuğu ve geçmişten daha acı. | Open Subtitles | هذا التطور حتمي و إن المستقبل يحمل كمية أقل من البؤس والمعاناة مقارنة بالماضي |
Çünkü şimdi olduğumuz yer bu evrimin içinde kısa bir an. | TED | لأننا حيث نوجد الآن، في غضون لحظة من هذا التطور. |
Theo Jansen bu evrim üzerinde çalışıyor. | TED | ثيو جانسن يعمل جاهدا على هذا التطور |
bir haftada yaptığın gelişmeyi bazı türler milyonlarca yılda anca yapardı | Open Subtitles | ما تطور لديك في اسبوع معظم الأنواع تحتاج ملايين السنين لتنجز هذا التطور |
Şimdi, bu küçük, küçük gelişmeyi konuşmak için 8 dakikamız var. | Open Subtitles | الآن، كان لدينا حوالي ثماني دقائق لمناقشة هذا القليل... هذا التطور قليلا. كنا فقط أربعة منهم. |
Bu ilerleme olmadan, modern dünyada karşılaştığımız, küresel ısınma, terörizm, doğal kaynakların azalması gibi sorunlarla tek başımıza mücadele etmemiz neredeyse imkânsız. | Open Subtitles | , بدون هذا التطور و الرقي تحديات العالم المعاصر , الاحترار العالمي , الارهاب , تقلص الموارد سيكون ذلك أكثر مما يمكننا احتماله |
bu evrimin ne kadar hızlı olduğuna dair bir örnek vermek istiyorum. | TED | اود ان اعطيكم مثالا يظهر مدى سرعة حدوث هذا التطور. |