Üzgünüm General, ama Bu konuşma benim için eğlenceli olmaktan çıktı. | Open Subtitles | آسف يا جنرال ، لكن هذا الحوار فقد إثارته بالنسبة لى |
Bu konuşma Bayan Bonacieux'un saraydaki yatak odasında gerçekleşti. | Open Subtitles | هذا الحوار دار فى حجرة النوم مع مدام بوناسيو فى القصر بدلا منها |
Sen bir erkek sevseydin, bu konuşmayı üzüntü içinde yapardın. | Open Subtitles | -لو أحببتي رجلا من قبل -لكنتي ستقولي هذا الحوار بندم |
Bunu kanıtlayabilseydiniz bu konuşmayı yapıyor olmazdık değil mi? | Open Subtitles | حسنا ان كنتم تستطيعون اثبات ذلك لما اجرينا هذا الحوار اليس كذلك؟ |
Bu sohbeti, senin eşsiz biri olduğunu söyleyerek bitireyim. | Open Subtitles | حسنا, دعني أنهي هذا الحوار بقولي أنّك شخص فريد من نوعه |
Burnundan sarkan o koca sümüğü silmedikçe Bu konuşmaya devam etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أكمل هذا الحوار حتى تزيل قطعة المخاط النازلة من أنفك |
Ama elinde bazı çözüm yolları olmadığı müddetçe Bu konuşmanın asıl amacını anlayamıyorum. | Open Subtitles | ولكن إذا لم يكن لديك حل فأنا لا أفهم مغزى هذا الحوار |
Sonra ortadan kaybolacaksınız ve Bu konuşma da hiç yapılmamış olacak. | Open Subtitles | ثم ستختفي، وسأنكر أن يكون هذا الحوار قد جرى بيننا |
Hayır. İçeri gireceğim. Bu konuşma canımı sıkmaya başladı ve kuralların ne olduğunu bana söyleyemezsin. | Open Subtitles | لا، سأتوجه إلى الداخل لأن هذا الحوار قد بلغ ذروته |
Endişelenmeyin Bay Gray, Bu konuşma en az hava durumu kadar uyarıcı olacak. | Open Subtitles | حسنا، لا تقلق، السيد غراي، هذا الحوار سوف يكون تماما كما حفز كما تقرير الأحوال الجوية. |
Bu konuşma er ya da geç yapılacak! | Open Subtitles | سوف نعقد هذا الحوار سواء حصل الآن أو لاحقًا |
Hem, Bu konuşma da yeterince uzadı zaten. | Open Subtitles | وأظن أن هذا الحوار وصل إلى أقصي مدى |
Tam olarak durduramıyorsun, yoksa bu konuşmayı yapıyor olmazdık. | Open Subtitles | , أنت لا توقفه تماماً و إلا لم نكن لنجري هذا الحوار |
Tabii eğer biz buraya gelirsek seninle bu konuşmayı yapacağımızı Jimmy biliyordu. | Open Subtitles | ويعلم " جيمي " أننا لو جئنا هنا فسوف نجري هذا الحوار |
bu konuşmayı yaparak güvenimi kazanmaya muktedir çok polis memuru var mıdır? | Open Subtitles | سيكون بود كثير من ضباط الشرطة أن يكونوا قادرين على كسب ثقتي بإجراء هذا الحوار? |
Eğer parmağımı kapı deliğine koymasaydım, bu konuşmayı yapmıyor oluyorduk. | Open Subtitles | اذا لم اضع اصبعي على بؤرة الباب لن يحدث هذا الحوار |
Dostum, birbirimizi bu konuşmayı yapacak kadar iyi tanımıyoruz. | Open Subtitles | آه، ياصاح، نحن لا نعرف بعض لنخوض هذا الحوار لهذه المحادثةِ. |
Eğer beni yakalasalardı Bu sohbeti yapamıyor olacaktık. | Open Subtitles | لو أمسكوا بي وقتها لما كنا لنجري هذا الحوار |
Bu konuşmaya içeride devam edebilir miyiz? | Open Subtitles | هلا يمكننا أكمال هذا الحوار في الداخل، رجاءً؟ |
Doktor, Bu konuşmanın Dünya'yı temsil eden yetkili biri tarafından yapılmasını öneriyorum. | Open Subtitles | دكتور، أنصح بشدة أن يكون هذا الحوار بين يدي ممثل رسمي من الأرض |
Gazetemi getirmeyi unutmuşum ama Bu muhabbet çok lezzetli. | Open Subtitles | نسيت إحضار صحيفتي إلى هنا لكن هذا الحوار الطويل رائع |
Ayrıca sizi Bu görüşme için hazırlayabilecek çok insan yok. | Open Subtitles | كمّ أنّ القليل فقط من الناس من يستطيعون إعلامك عن هذا الحوار |
Bu muhabbete devam etmek istiyorsan beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | تريد إكمال هذا الحوار تعرف أين تجدني |
Bir sohbete dalabiliriz ve ben onun etrafında bir hikaye oluşturabilirim. böylece nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi ve bu sohbete nasıl katkıda bulunabileceğimi bilirim. | TED | نستطيع ان نجري حوارات, نستطيع ان نبني قصة حولها فانا اعرف اين كنا و اين سنذهب و كيف اشارك في هذا الحوار |