Ancak bu şekil diğer hepsinden daha ilginç. | TED | لكن هذا الشكل قد يكون الأكثر إثارة للاهتمام من بينهم جميعاً. |
bu şekil altı simetriye sahip. | TED | و بالتالي، يتوفر هذا الشكل على ستة تماثلات. |
Bu toroidal, delikli halka şeklin tam ortasında, bu şeklin tam ortası 150 milyon derece. | TED | وداخله، تماماً في منتصف هذا الشكل الحلقي، الشكل الدائري المجوف، تماماً في المنتصف 150 مليون درجة مئوية. |
bu şeklin son derece olağan dışı bir karmaşıklığı var. | TED | هذا الشكل على درجة عالية من التعقيد. |
Tekrar katlama oranını değiştirerek bu şekli elde edebiliriz, veya bu şekli. | TED | يمكننا تغيير معدل الطي مجددا لإنتاج هذا الشكل، أو هذا الشكل. |
Bu, çok sevdiğim bir şekil. Bradley, Petrie ve Dumais. | TED | هذا الشكل الذي أحبه : برادلي و بيتري و دوماي |
Şurdaki şekil, bu arada, Şu şekil ben henüz dokuz yaşındayken bana verilen bir oyuncaktı, ve bu bana doktor olabilmeme yardımcı olmak için çok genç bir yaşta verildi. | TED | هذا الشكل هناك, بالمناسبة كان دمية اعطيت لي عندما كنت اقل من تسع سنوات وكانت ستساعدني ان اصبح طبيبة منذ سنوات مبكرة من عمري. |
Hep birlikte inşa ettiğimiz çocuk istismarının yolunu ancak Bu şekilde bitirebiliriz. | TED | معًا، هذا الشكل من أشكال الإساءة للأطفال يمكننا أن نقضي عليه في حياتنا. |
Bu yeni simetrik şekil henüz bir isme sahip değil. | TED | لا يحمل هذا الشكل المتماثل الجديد أي إسم بعد. |
Ve bir doğru üzerindeki noktalar olan gerçel sayılardan başladım, düzlem üzerindeki sayılara kadar sanal, karmaşık sayılara kadar ve bu da birinin yapması gereken şeydi. Ve bu şekil ortaya çıktı. | TED | وانتقلت ممّا يسمّى الأرقام الحقيقية، والتي تمثّل نقطة على السطر، إلى الأعداد المركّبة، التخيّليّة، وهي تمثّل نقطة على سطح ، وهو ما ينبغي لأحد أن يقوم به. فظهر هذا الشكل. |
Onu doğada bulduğu için, bu şekil Pisagor'un hoşuna gitti- bir deniz kabuğu, koç boynuzları, girdaplar, tornadolar, parmak izlerimiz, DNA'mız ve hatta Samanyolu. | Open Subtitles | فيثاغورس أحب هذا الشكل لوجوده في الطبيعة - قشرة الصدفة .. قرون الأكباش الدوامات .. |
Ve bu şeklin sebebi ilk başlarda, bir veya iki kişi diyelim, etkileniyor veya bulaşıyor sonra bunlar iki kişiyi etkiliyor veya onlara bulaştırıyor onlar da dört, sekiz, 16 kişiyi vs. Ve eğrinin salgın büyüme kısmını elde ediyorsunuz. | TED | و السبب في هذا الشكل هو أنه في البداية دعنا نقول أن شخص أو شخصين هم متأثرون ، أو مصابون بالشيء و من ثم أثروا أو أصابوا شخصين الذين بدورهما يؤثران على أربعة ، ثمانية ، ستة عشر و هكذا دواليك و بذلك تحصل على مرحلة نمو الوباء للمنحنى |
Size herhangi bir şekilde bunu yapabileceğimizi göstermek istedik, bu nedenle bu şekli yapmaya çalıştım. | TED | الآن لكي أثبت انه يمكن القيام بأي شكل او مجسم حاولت أن أصنع هذا الشكل |
Bu delilik gibi gelebilir, ama dün yolda olanlardan beri bu şekli görüyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أن هذا يبدو مجنونا لكن منذ ليلة أمس أنا ارى هذا الشكل باستمرار |
diye düşündüm Böylece çekirdek bir şekil oluşturmayı denedim. | TED | لذلك حاولت أن آتي بالشكل الأساسي, و الذي, عند تكراره ، سيتحول الى هذا الشكل. |
Onu, gülünç bir şekil oluşturduğu, dokunaçları tombul ve tüylü olduğu ve de nadir olduğu için bu kadar seviyorum. | TED | أحبه لأنه يكوّن هذا الشكل الغريب، وبسبب لوامسه الدهنية المغطاة بالزغب ولأنه نادر. |
Yakından bakarsanız, Şu şekil, turna olarak adlandırılır. | TED | إذا نظرت عن كثب، ستجد هذا الشكل و يدعى "طائر الكركي"- الكرني |
Şu şekil? | Open Subtitles | هذا الشكل هناك؟ |
Günümüzde resmi daha çok Bu şekilde çizmeliyiz, bu NASA'dan ve görüyorsunuz ki Dünya'nın yörüngesi oldukça küçük. | TED | اليوم يمكن أن نرسم الصورة في هذا الشكل هذه من ناسا و نرى فيه أن مدار اﻷرض ضغير جدا |
Tabii, ahbap. Neden Bu şekilde koymalarını istedim sanıyorsun? | Open Subtitles | نعم ، لماذا إذاً جعلتهم يقصونها على هذا الشكل |
Türler yokolur, uydular meteorlarla çarpışır ve patlar ama bu simetrik şekil sonsuza kadar yaşayacak. | TED | و هذا الشكل -- تموت الأجناس، و ترتطم الأقمار بنيازك ثم تنفجر -- لكن سيعيش هذا الشكل الرياضي أبدا. |