O şeyi yeni evimize mi getireceksin? | Open Subtitles | أمي، هل ستأخذين هذا الشيء إلى المنزل الجديد؟ |
Burada sorunu çözmeye çalışıyorum. O şeyi eve ben getirmedim! | Open Subtitles | أنا أحاول حل المشكلة هنا لست أنا من أحضر هذا الشيء إلى هنا |
Düğünümüze, O şeyi de getirdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | الزواج المقدس أنا لا أستطيع تصديق أنك أحضرت هذا الشيء إلى الزفاف |
Yol boyunca Bu şeyi bana taşıttığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تجعلني أنقل هذا الشيء إلى هناك |
O zaman Bu şeyi makine dairesine götürüp yok edeceğiz. | Open Subtitles | إذاً سوف نأخذ هذا الشيء إلى غرفة المحرك وندمره |
O şeyi ikinci kez evimi kirletebilsin diye buraya soktun. | Open Subtitles | لقد أعدت هذا الشيء إلى بيتى لتدنيسة مرة آخرى |
Çadırın altındaki gaz tankını patlatalım O şeyi hemen öldürelim. | Open Subtitles | -نفجر صهريج البروبين أسفل الكوخ ونحيل هذا الشيء إلى رماد |
Çadırın altındaki gaz tankını patlatalım O şeyi hemen öldürelim. | Open Subtitles | -نفجر صهريج البروبين أسفل الكوخ ونحيل هذا الشيء إلى رماد |
O şeyi kapatmanın yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب العثور على وسيلة لإغلاق هذا الشيء إلى أسفل. |
O şeyi ararken onu yukarıya koymuş olmalıyım. | Open Subtitles | -لقد ذهبت إلى المنزل , إنه لم يكن في جيوبي لابد من أنني وضعته في الأسفل عندما كنت أُرجع هذا الشيء إلى مكانه |
O şeyi cehenneme, ait olduğu yere gönderin. | Open Subtitles | أعد هذا الشيء إلى الجحيم حيث ينتمي |
O şeyi adaya siz getirdiniz. | Open Subtitles | هذا خطأك جلبتَ هذا الشيء إلى الجزيرة |
O şeyi kuleye götürmemiz gerek! | Open Subtitles | علينا ان ناخذ هذا الشيء إلى البرج |
O şeyi yavaşlatmalıyız. | Open Subtitles | نحن فلدي بطيء هذا الشيء إلى أسفل. |
Hasta gözüküyorsunuz. Queeg. O şeyi Serrano'ya götüremeyiz. | Open Subtitles | (كويغ)، لا يمكننا أخذ هذا الشيء إلى (سيرانو بوينت) |
Şansımıza yollarına bir grup Carno çıkmış ve O şeyi ikiye ayırmış. | Open Subtitles | لحسن حظّنا كان هناك البعض من حيوانات (الكارنوتس)، و التي قسمت هذا الشيء إلى نصفين |
O şeyi eve götüremezsin. | Open Subtitles | -لن تحضر هذا الشيء إلى المنزل |
Demek istediğim, rüzgarlar Bu şeyi bir rokete çevirip birine saplayacak kadar güçlüydü. | Open Subtitles | أعني، الرياح كانت قوية بما يكفي لتحويل هذا الشيء إلى قذيفة كان عليّ سحبها من شخص ما |
Bu şeyi kampa götürürsek, ne yapar? | Open Subtitles | إذا جلبنا هذا الشيء إلى المعسكر ما الذي ستفعله؟ |
Bu şeyi alabiliriz Onlar bile bilmeden önce Onlara ne vurdu. | Open Subtitles | يمكننا أن يأخذنا هذا الشيء إلى أسفل قبل أن يعرفوا ما حدث لهم |