Neden bu kadar çok insanın tutuklandığını anlamaya çalışıyordum sadece. | Open Subtitles | أحاول فقط أن أفهم سبب اعتقال هذا العدد من الناس. |
Bir seferde bu kadar çok erkekle birden sevişebilen bir kız tanımıyorum. | Open Subtitles | أبدا لم أعرف فتاة ضاجعت هذا العدد من الرجال فى مرة واحدة |
Bir şehirde bu kadar çok külüstür bir arada olmaz. | Open Subtitles | لا ترى هذا العدد من السيارات الفاشلة في مدينة واحدة |
Evet, bu kadar çok mağdur ve farklı hesap tipleriyle, aylar bile alabilir. | Open Subtitles | أجل، مع هذا العدد من الضحايا وأنواع الحسابات المختلفة، قد يستغرق عدّة أشهر |
"Bu yılın mezuniyet konuşmasının tartışmalı doğasından dolayı editörler, konuşmanın metnini "El Feneri'nin" bu sayısında basmayacaklar." | Open Subtitles | نظراً لطبيعة العنوان المثيرة للجدل هذا العام قرر المحررون عدم نشر نص الخطبة في هذا العدد من الـ"تورتش" |
Bugünkü kadar çok olay bizde hiç yaşanmamıştı. | Open Subtitles | اليوم لاول مرة ارى كل هذا العدد من الالوان فى شارعنا |
Ve eğer bu kadar çok bardağı üst üste koyabilseydiniz, boyutu bu kadar olurdu. | TED | وإذا أستطعت تكديس هذا العدد من الأكواب في الواقع ، هذا هو الحجم الذي سيكون عليه. |
Daha önce hiç bu kadar çok pisi pisine ölen adam görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى من قبل هذا العدد من الرجال يبادون بهذا السوء |
Televizyonun, insanları okumaktan uzaklaştırdığını söylüyorlar oysa ben, sokaklarda okuyan bu kadar çok insan hiç görmemiştim. | Open Subtitles | يقولون بأن التلفاز يجعل من سكانها جهلة ولكني لم أرى من قبل هذا العدد من الناس الذي يقرأون في الطرقات |
bu kadar çok Yahudi olması mümkün değildi diyorlar. Doğru mu peki? | Open Subtitles | لايزال الكثير ينكر موت هذا العدد من اليهود |
bu kadar çok en iyi olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون هناك كل هذا العدد من الأفضل |
Daha önce hiç bu kadar çok gemi gelmemişti. | Open Subtitles | لا أحد يتذكر متى كانت آخر مرة رسى فيها هذا العدد من السفن |
Kız, Senatör kızı olmasaydı, bu kadar çok ajan karışır mıydı? | Open Subtitles | هل كان كل هذا العدد من العملاء ليكون هناك إذا لم تكن ابنة السيناتور؟ |
Daha önce hiç bu kadar çok gemi gelmemişti. | Open Subtitles | لا أحد يتذكر متى كانت آخر مرة رسى فيها هذا العدد من السفن |
Daha önce bu kadar çok madalyayı bir arada görmemiştim. Bu baban mı? | Open Subtitles | لم أرى هذا العدد من الأوسمة من قبل هل هذا والدك |
Bir daha araştırma için aynı bölgede bu kadar çok insan bulamayacaksınız. | Open Subtitles | لن تصلوا إلى كل هذا العدد من الناس في مكان واحد |
Şöyle bir bakıp, arz ve talep kanunun bu kadar çok makrame örgü üretimine nasıl müsaade ettiğini düşündüğün şu beceri programlarından biriydi. | Open Subtitles | أنه أحد برامج الحرف حيث تراه وتتسائل هل قوانين الطلب والحاجة تسمح بأنتاج هذا العدد من البطات المصنوعة من الحبال. |
Şimdiye kadar, bu kadar çok kişilik görmemiştim. | Open Subtitles | لم ارى ابداً هذا العدد من الشخصيات الباطنة |
Bugünkü kadar çok olay bizde hiç yaşanmamıştı. | Open Subtitles | اليوم لاول مرة ارى كل هذا العدد من الالوان فى شارعنا |