- Önemli olan bu küçük tatsızlıkların ilişkimizi etkilemesine müsaade etmememiz. | Open Subtitles | -الأهم أنلا ندع هذا القليل من الأمور البغيضة تؤثر على علاقتنا |
bu küçük spor elbiseyi sadece bu iş için giydim senin gibilerin bakıp kötü, amaçlarına alet olmak için değil, | Open Subtitles | فقط لأنني ارتداء هذا القليل الرياضية عاهرة الزي لا يعني أنا وضعت ستعمل حتى مع حماقة من الهزات مثلك، |
bu küçük ışık yandığında onları meşgul edeceğiz. | Open Subtitles | هذا القليل من الضوء يأتي على، يشاركون فيها. |
Jade için çalışan bu küçük sıcak civciv. | Open Subtitles | هذا القليل فرخ الساخنة التي عملت لاليشم. |
Göğüslere benzeyen şu küçük parantez şeylerinden yapar. | Open Subtitles | قالت إنها لا هذا القليل لطيف الشيء مع قوسين الذي يجعل 'م تبدو وكأنها الثدي. أنه أمر رائع. |
Ama şu küçük dişiyi kendime ayıracağım. | Open Subtitles | ولكن هذا القليل من الإناث، وسأبقي لنفسي. |
Şimdi, bu küçük, küçük gelişmeyi konuşmak için 8 dakikamız var. | Open Subtitles | الآن، كان لدينا حوالي ثماني دقائق لمناقشة هذا القليل... هذا التطور قليلا. كنا فقط أربعة منهم. |
Yani, bu küçük tartışma ya da neyse bitmiştir. | Open Subtitles | إذن هذا القليل ... مهما يكن قد إنتهي |
- Önce şu küçük şeyi... - Pardon. | Open Subtitles | - أولا، هذا القليل ... |