Cadılar bin yıldan fazla zamandır Bu renk giyinirler. | Open Subtitles | لقد قمن الساحرات بارتداء هذا اللون لآلاف السنين |
Bu renk gündüz sürülmez, bazı kadınlar dışında tabii. | Open Subtitles | هذا اللون لايوضع في فترة ما بعد الظهر إلا من قبل الفتيات العاملات |
"Tablonu alırım ama vurguyu çizgiye ver ya da burayı daha bulanık yap veya o rengi Bu rengi kullan." diyemez. | Open Subtitles | لا يمكنه قول كلمة سأشتري لوحاتك لكن قومي بإبراز هذا الخط اجعلي هذا المكان مشوشاً أو استخدمي هذا اللون أو ذاك |
Bu rengi ayakkabılarımla ya da kıyafetimle kombin etmek çok zor. | Open Subtitles | ولكن أتعلم كمْ منَ الصعب مُطابقة هذا اللون مع الملابس والأحذية. |
Tamam. Bu renge bağlı mı kalalım yoksa değiştirelim mi? | Open Subtitles | أتريدين الإبقاء على هذا اللون أم تغييره أم ماذا؟ |
Demek bu renkten alan diğer kişi sensin. | Open Subtitles | اذا أرى أنك الشخص الاخر الذي اشترى هذا اللون |
Bu renk bahsetmediklerimizi çeker onu gömmeliyiz. | Open Subtitles | هذا اللون يجذب أولئك اللذين لا نتكلم عنهم يجب أن ندفنها. |
bugün gerçekten çok güzel görünüyorsun Bu renk çok yakışmış | Open Subtitles | بالمناسبة هذا اللون يبدو جيد جدا عليك اليوم |
Şunu da ekleyeyim, Bu renk sana çok yakışmış. | Open Subtitles | و إسمحي لي بأن أضيف أن هذا اللون و الزي يلائمانك جداً |
Bence Bu renk, halıya hiç uygun değil. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كان هذا اللون سوف يتماشى مع السجادة |
Sanırım alt kata Bu renk iyi gider. | Open Subtitles | حسنا، كنت أفكر بـ هذا اللون لهذه المنطقة هنا. |
Bunun rengi çok daha güzel. Bu renk ihtiras, şehvet ve öfkeyi sembolize eder. | Open Subtitles | هذه لونها أفضل بكثير يرمز هذا اللون إلى العاطفة والرغبة والغضب |
Al, bunu kullan. Zaten kimse Bu rengi beğenmiyor. | Open Subtitles | إستعمله لا أحد يحب هذا اللون على أية حال |
Al, bunu kullan. Zaten kimse Bu rengi beğenmiyor. | Open Subtitles | إستعمله لا أحد يحب هذا اللون على أية حال |
Bu rengi sevmiyorum. o rengi sevmiyorum. Yapamam... | Open Subtitles | لا يعجبنى هذا اللون ولا ذاك , أننى أستطيع فقط.. |
Bu rengi sevmedim. Başka neyiniz var görebilir miyim? | Open Subtitles | لا أحب هذا اللون هل أستطيع أن أرى شئ آخر ؟ |
Artık Bu rengi kullanmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | في هذه الحالة لن يكون عليكِ استعمال هذا اللون بعد الآن |
Bu rengi biraz daha uğraşarak kusmuk rengine tam benzetebilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك أن تجعل هذا اللون يشبه القيء بشكل أكبر؟ |
Küçük mavi çocuk. Oh. Evet, ben gerçekten, gerçekten Bu renge bayılırım. | Open Subtitles | زي أزرق لفتي صغير صحيح أنا فعلا أحب هذا اللون |
Ha bir de acaba sizde hiç ruj örneklerinden bu renkten var mı? | Open Subtitles | و هل لديك, صدفةً, أية من عينات أحمر الشفاه مثل... هذا اللون ؟ |
Tamam. Bu rengin adına iyi konsantre olmanı istiyorum. | Open Subtitles | حسنا , اريدك ان تركز بشدة على اسم هذا اللون , موافق ؟ |
O renk öyle çıkıvermez biliyor musun? | Open Subtitles | تعرف أن هذا اللون لا يمكن إزالته، أليس كذلك؟ |
Tek kalan renk bu idi. Şimdi sana kalk diyorum. | Open Subtitles | فقط هذا اللون الوحيد الذين يملكونه والآن قف على رجليك وتعال |
Bu tonu elde etmek çok zordur! | Open Subtitles | هذا اللون يصعب صنعه |
Adada Bu renkte sadece üç tekne kayıtlı. | Open Subtitles | ثلاثة مراكب تستعمل هذا اللون علي الجزيرة |
Kendi renk paletimi yaratmaya ve benim yaşadığım yerde yaşayan insanlarla konuşmaya ve renklerin bizi tanımladığı şekli değiştirmeye karar verdim. | TED | قررت أن أنشئ لوح الألوان الخاص بي، وأن أتحدث مع الناس الذين يعيشون حيث أعيش، وأن أغير الطريقة التي عُرّفنا بها على هذا اللون. |