Bu restoran, Başkentin en iyi üçünü kahvesini satıyormuş, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين أن هذا المطعم يدّعي تقديمه لثالث أفضل قهوة في العاصمة؟ |
Bu restoran da biraz Meşeevi'ne benziyor -- aynı sandalyeler, aynı masalar. | TED | هذا المطعم يبدو مثل أكرون هاوس قليلاً -- نفس المقاعد، نفس المناضد. |
Bu restoranı yapmak istedin, seni destekledim. | Open Subtitles | لقد أردت أن تبنى هذا المطعم, لقد ساندتك. |
bu restoranın havasını "gösterişli ve sarımsaklı" bulanlar? | Open Subtitles | من يعتبر هذا المطعم مطعماً متعجرفاً يحوي طعامه الكثير من الثوم؟ |
Bu adam bu restoranda yemek yemek için aylardır bekliyor! | Open Subtitles | هذا الرجل كان ينتظر ليأكل في هذا المطعم منذ شهور |
Eğer istediğimi yiyemeyeceksen neden Bu restorana geleyim ki? | Open Subtitles | لا ,أريدك أن تعرف أنا آتى هنا من أجل جراد البحر الجامبو بالبقدونس والذي يعتبر العذر الوحيد للفرد للتواجد في هذا المطعم |
Pahalı değil Bu lokanta. | Open Subtitles | ومحار بالصلصلة مع تراوت أزرق هذا المطعم رخيص |
Bu restoran çok pahalı yemekleriyle meşhur. | Open Subtitles | تعلمين هذا المطعم معروف جدا بأطعمته الغالية جدا |
Bu restoran benim vaham, mutluluk diyarım olacaktı. | Open Subtitles | . هذا المطعم من المفترض أنه سيكون واحتى ، مكانى السعيد |
Bu restoran sadece gerçekten iyi malzeme olduğunda açılır. | Open Subtitles | هذا المطعم يفتح فقط عندما يحصلون على مكونات طعام طيبة حقا |
Sevgili Tanrım... bu yemeği ve Bu restoranı ve içindeki herkesi kutsa. | Open Subtitles | ... يا ربي بارك هذا الطعام وبارك هذا المطعم وجميع من فيه |
Eğer kaybedersem Bu restoranı sonsuza kadar terk edeceğim. | Open Subtitles | ماذا اذا خسرت سوف اغادر هذا المطعم نهائيا |
Bu restoranı sen seçtin ve eminim yemekler harikadır ama burası insanın flört ettiği kişiyle gelebileceği bir restoran değil. | Open Subtitles | ولا أريد إهانتك. أنت اخترت هذا المطعم. أنا واثق أن الطعام هنا جيد جداً. |
bu restoranın barı varmış da galiba. | Open Subtitles | لنذهب للبار في هذا المطعم اعتقد أن لديهم بار هنا |
Claduia'nın eski kocasına döndüğü doğru, ve bu restoranın bana ihtiyacı olduğu da doğru-- | Open Subtitles | هو.. هو حقيقي ان كلوديا عادت مع زوجها السابق وهو حقيقي ان هذا المطعم يحتاج رعايتي |
bu restoranda daha önce bulunmamanıza rağmen bu masa örtüsünü görmüşsünüz ama tanımayı başaramıyorsunuz. | TED | على الرغم من أنه لم يسبق لك التواجد في هذا المطعم كنت قد رأيت هذا المفرش و لكنك فشلت في التعرف عليه. |
bu restoranda iyi ya da kötü yemek yiyebilirsiniz, her şey yemeğinizi nasıl sipariş ettiğinize bağlı. | Open Subtitles | في هذا المطعم يمكنك أن تأكل جيدا أو سيئا |
Bu restorana geldim bu nedenle de artık muhasebecilik yapmama gerek yok. | Open Subtitles | جئت إلى هذا المطعم ولهذا ليس من الضروري أن أكون محاسب بعد الآن |
Hong Kong'taki Bu lokanta yılanlar üzerine uzmanlaşmış. | Open Subtitles | هذا المطعم في هونق كونق تتخصص في الثعابين. |
Hani özellikle o restoranı isteyen önemli bir müşterimiz vardı. | Open Subtitles | لقد اخبرتك انه لأجل عميل جديد و مُهم و الذى اقترح هذا المطعم تحديداً |
Bu lokantayı seçtiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بأنكِ إخترتي هذا المطعم. |
Şey, Bu lokantaya girsem mi girmesem mi diye düşünüyordum. | Open Subtitles | حسنا,كنت اتسائل إذا كنت أريد أن أدخل هذا المطعم أو لا |
İstediğin plânı anlat, ama Bu lokantadan dışarı çıkmayacak. | Open Subtitles | اخبرني بما شئت من خطط ولكنها لن تبارح هذا المطعم |
Bu benim bu restorandan kalktıktan sonra bir fırından ekmek çalmam gibi. | Open Subtitles | كما يبدو الأمر, بأنني اغادر هذا المطعم واسرق خبز من المخبز |
Bakın size ne diyeceğim. İnsanlar burayı seviyor. Ben de burayı seviyorum. | Open Subtitles | لدي اخبار لكما الناس يحبون هذا المطعم,انا احبه ايضا |
Düşünüyordum da, o mekan çok pahalı ve dışarısı da buz gibi. | Open Subtitles | كنتُ أتساءل هذا المطعم باهظ الثمن، كما أنّ الطقس باردٌ في الخارج. |
Bu lokantada kızarmış tavuk satıldığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم أنهم يقدمون مسحب الدجاج في هذا المطعم |
Yetkililer bu lokantanın yasadışı bir faaliyet yatağı olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | تقول السلطات أن هذا المطعم كان يقوم بنشاطً غير قانوني |