Bu kafe senin için neyse gitarım da benim için öyle. | Open Subtitles | هذا المقهى يمثلُ لكِ ما يمثلهُ الغيتار لي |
Bu kafe Danimarka girişimi ama sorunlu gençler için bir eğitim programı. | Open Subtitles | هذا المقهى مصمم وفقا لمبادرة تدرب الاطفال المضطربين |
Kaynaklarıma göre, Bu kafe, civardaki vezaretin güvenli mekânıymış. | Open Subtitles | مصادري تقول أنّ هذا المقهى هو منزل آمن لـ"فازارات" |
Profesör Ban belediye başkanı ile konuştu da yaşlılar için Bu kafeyi açmamıza yardım etti. | Open Subtitles | هذا المقهى بناه ابنكِ ،الاستاذ بان واخذ عليه موافقة المحافظ حتى |
Aksi takdirde Bu kafeyi kan gölüne çeviririm. | Open Subtitles | وإلا سأحول هذا المقهى إلى حمام دم |
Bu kafeyi ofis gibi kullanırdı. | Open Subtitles | لقد استخدم هذا المقهى كمكتب مؤقت |
Ama sana bu kafenin en ilginç yanını söyleyeyim. | Open Subtitles | ولكن دعنى أخبرك الشئ المشوق أكثر فى هذا المقهى |
Bu kafe ailemden bana kalan tek şey. | Open Subtitles | هذا المقهى هوَ كل ما أملكهُ من عائلتي |
Bu kafe anneni son gördüğüm yerdi. | Open Subtitles | هذا المقهى... كان آخر مكان رأيت فيه والدتك |
Kilit, Bu kafe olabilir. | Open Subtitles | هذا المقهى قد يكون المُفتاح. |
Bu kafe değil mi. | Open Subtitles | - ليس هذا المقهى |
Bu kafeyi gerçekten çok seviyorum. | Open Subtitles | أحب هذا المقهى حقاً. |
Bu kafeyi sen yaptın. | Open Subtitles | لقد بنيتى هذا المقهى. |
Bu kafeyi büyükannem yarattı. | Open Subtitles | جدتي بنت هذا المقهى |
100 yıllık geçmişinde bu kafenin dört sahibi oldu. | Open Subtitles | هذا المقهى تولاه 4 ملاك فى 100 عامـ |