- Bu saçmalığa katlanmak istemiyorum. | Open Subtitles | لستُ مُضطرًّا أن. أتعامل مع هذا الهُراء. |
Amerika Amerikalılarındır. Bu saçmalığa inanıyor musun? Düşündüğümden de salakmışsın. | Open Subtitles | أمريكا للأمريكيين ، أتصدق هذا الهُراء ؟ |
bu saçmalık, sana bağlı olan her şeyi daha iyi yapmaya çalışıyorsun... karını, mahkûmlarını, hepimiz ideallerine uyana kadar hepimizi. | Open Subtitles | هذا الهُراء حيثُ يكون الأمر يتعلق بكَ لتغيير كُل شيء نحوَ الأفضَل زوجتَك، سُجنائَك |
Hayır, çünkü o boşanma evraklarının sebebi bu saçmalık ve bu insanlar, biz değiliz. | Open Subtitles | ...كلا. لأن هذا الهُراء.. هؤلاء الناس هم المُلامون عن أوراق الطلاق، وليس نحن |
Kes şu saçmalığı, yardım edecek misin, etmeyecek misin? | Open Subtitles | توقف عن هذا الهُراء هل ستساعدني أم لا؟ |
Kesin şu saçmalığı da yoldan çekilin! | Open Subtitles | أوقفوا هذا الهُراء بأكمله وابتعدوا عن الطريق! |
Michaela bu saçmalıkları yemez. | Open Subtitles | فى حقول الكرنب." لن تسقُط ميكايلا فى هذا الهُراء. |
Anderson hayattaysa bu saçmalıkları takip ediyor olmalı çünkü adama bir türlü ulaşamıyorum. | Open Subtitles | لو كان (أندرسون) على قيد الحياة لابد أنه يستمع إلى هذا الهُراء لأنني لا أستطيع إيجاد أي أثر للرجل |
Bu saçmalığa neden bir son vermiyorsun? Hâlâ gidip tekila alabilirim. | Open Subtitles | 404)} لماذا لا نتوقف عن هذا الهُراء و نذهب لشراء التكيلا؟ |
- Bu saçmalığa bir son vereceksin. | Open Subtitles | ستوقف هذا الهُراء |
- Evet, bu saçmalık da bitti. | Open Subtitles | ـ أجل، أنتهيت من هذا الهُراء |
- "Canavar"; bu saçmalık da nedir? | Open Subtitles | ما هذا الهُراء ؟ |
Kirk, seni amcık, kes şu saçmalığı! | Open Subtitles | (كيرك) أيها الحقير، توقَّف عن هذا الهُراء |