Bayım, eğer tartışmak istiyorsanız, Bunu dışarıda yapın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد جدالاً فالتفعل هذا بالخارج. |
Bakın, Bunu dışarıda konuşalım. Lütfen çantanızı alın. | Open Subtitles | سنتحدث عن هذا بالخارج من فضلك , إحمل حقيبتك |
Bunu dışarıda yapabilirsin. Hareket etmeye devam edebilirsin. | Open Subtitles | . يمكنك فعل هذا بالخارج , يمكنك المضي قدماً |
Pekâlâ. Bunu dışarıda, güvenli bir yerde konuşacağız. | Open Subtitles | حسناً , سوف نتحدث عن هذا بالخارج , حيث نكون بآمان |
Dur, insanlar sokakta bunlarla gezmezler. | Open Subtitles | الناس لا يرتدون هذا بالخارج إنها تصلهم بالبريد. |
Bunu dışarıda tartışabilir miyiz lütfen? | Open Subtitles | هل يمكننا مناقشة هذا بالخارج, رجاءً؟ |
Şef, Bunu dışarıda yapmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | أيها الطاهي ، ربما تريد أخذ هذا بالخارج |
Hadi Bunu dışarıda konuşalım. | Open Subtitles | لنتحدث عن هذا بالخارج "ملجأ أيتام (بكين)، عروض رائعة على مواليد 2004" |
Bunu dışarıda da söylüyordunuz. | Open Subtitles | كنتم تقولون هذا بالخارج أيضاً |
- Bunu dışarıda konuşalım. | Open Subtitles | -سنتحدث عن هذا بالخارج |
Bunu dışarıda buldum, And. | Open Subtitles | (لقد وجدتُ هذا بالخارج ، يا (آند |
Kalk, Bunu dışarıda halledelim. | Open Subtitles | sتنهضين وسنصفي هذا بالخارج |
Dur, insanlar sokakta bunlarla gezmezler. Bunlar özel sipariş, tamam mı? | Open Subtitles | الناس لا يرتدون هذا بالخارج إنها تصلهم بالبريد. |