Tatlım Bu doğru değil. Geçen hafta anneleri ile konuştum. | Open Subtitles | عزيزتي، ليس هذا صحيحاً لقد تحدّثت إلى أمّهاتهنّ الأسبوع الماضي |
Velev ki Bu doğru olsun. O hâlde birer canlı kukla mı oluyoruz? | Open Subtitles | ، إن كان هذا صحيحاً فهل نحن عبارةٌ عن دمى من لحوم ؟ |
Bu 32 örnekte olduğu gibi. Eğer Bu doğru değilse, tanıklar söyleyebilir. | Open Subtitles | لقد فعل هذا بالفعل فى 32 حالة إذا لم يكن هذا صحيحاً ، فالشاهد يمكنة قول هذا |
Ama, es kaza bu doğruysa, söylemek zorunda olduğu şeyi bilmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لكن، إن كان هذا صحيحاً فيجدر بي أن أصغِ لما يريد أن يقوله |
bu doğruysa o zaman neden diğer CEO adaylarıyla görüşüyorsun? | Open Subtitles | ولكن اذا كان هذا صحيحاً لما تقابلين العديد من المرشحين؟ |
göre şekillenir. Ben bunun doğru olduğunu ima etmek istiyorum, (ama) sadece şeyler hakkında nasıl düşündüğümüz konusunda değil, şeylere nasıl tepki verdiğimiz konusunda da. | TED | وانا اريد ان افترض ان هذا صحيحاً ليس فحسب لطريقة تفكيرنا بالامور بل أيضاً تجاه ردود افعلنا |
Mısırlılar kolonilerden kurtulmak için her şeyi yaparlar. Bu doğru değil mi Fouad? | Open Subtitles | المصريون يائسون من التخلص من المستعمرين أليس هذا صحيحاً يا فؤاد؟ |
Eğer Bu doğru olsaydı kalırdım. | Open Subtitles | لو كان هذا صحيحاً لبقيت ولكن أعلم بأنه ليس صحيح |
Bu doğru değil mi, aşkım? | Open Subtitles | أن تسأل عن البضاعة قبل أن تفحصها أليس هذا صحيحاً يا حبيبتي؟ |
Bu doğru olamaz. Ailem bunu yapamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون هذا صحيحاً ما كان والداي ليفعلا هذا |
Peki, tamam. Bu doğru olabilir. Ama, sorduğum şu... bu evde başka kimse var mı? | Open Subtitles | قد يكون هذا صحيحاً لكن السؤال الذي أسأله لكِ يا سيدتي |
Peki, tamam. Bu doğru olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا صحيحاً لكن السؤال الذي أسأله لكِ يا سيدتي |
Bu doğru olamaz tatlım. Eğer öyle bir şey olsaydı şu an dehşet içinde olurdum. | Open Subtitles | لا يُعقل أن يكون هذا صحيحاً يا حبيبتي ، لو أنه صحيح لكنت مرتعباً |
Bilirsin, doğru değilse yani , Bu doğru değil. | Open Subtitles | حسناً ، أنت تعلمين أقصد إذا لم يكن هذا صحيحاً ، فهو ليس صحيحاً |
Bu doğru değil. Bekle, bu ne demek? | Open Subtitles | ليس هذا صحيحاً انتظري، ما الذي يعنيه هذا؟ |
Eğer bu doğruysa, doğru olması gereken birkaç şey daha var. | TED | وان كان هذا صحيحاً .. فهناك امرين آخرين صحيحين |
Ve eğer bu doğruysa, yine aynı Tanrı insan ruhundaki neşe ve coşkuyu da biliyor olmalı. | TED | وإذا كان هذا صحيحاً, فلابد أن الرب يعلم أيضاً البهجة والفرحة الخاصتين بالروح البشرية أيضاً. |
Gerçekten bu doğruysa, Biyolojik olarak dünyanın gençleştirilmesinde saklı olan şey var mıdır? | TED | إذا كان هذا صحيحاً فهل يؤثّر ذلك على إعادة تأهيل الدّماغ |
- Buna gerçekten inanıyor musun? Etrafına bak ve bunun doğru olduğunu söyle. | Open Subtitles | أنظر حولك وأخبرني أ أنك تعتقد هذا صحيحاً |
Eğer gerçekten öyleyse nasıl bizden bu kadar kolay vazgeçebildin? | Open Subtitles | إن كان هذا صحيحاً كيف أمكنك التخلّي عنّا بهذه السهولة؟ |
- Doğru olabilir, ama armando daha havalı. | Open Subtitles | قد يكون هذا صحيحاً ولكن إسم أرماندو أجمل |
Oyun oynar numarası yapmama da gerek yok, Öyle değil mi? | Open Subtitles | لا فائدة من ممارسة لعبة وهمية آخرى أليس هذا صحيحاً ؟ |
Eğer bunlar doğruysa acaba bu konuda ne yapabiliriz? | Open Subtitles | إذا كان هذا صحيحاً ما الذي يمكننا فعله بشان ذلك ؟ |
Bu gerçek olsaydı, Öldürmüş olsaydım, | Open Subtitles | لو كان هذا صحيحاً , لو كنت قتلته |
Eğer dediğin doğruysa Faye uzun zaman önce topluluğu mühürlemişti. | Open Subtitles | لو كانَ هذا صحيحاً لكانت "فاي" قد تحكمت بالدائرة منذُ وقتٍ طويل |