Bu bir yalan. Öyle yaptığında yalan söylediğini anlıyorum, kaltak. | Open Subtitles | هذا كذب ، عندما تفعلين هذا أعرف أنك تكذبين يا ساقطة |
Bu çılgın deneylere kendimi kobay yapacağım ve kendime yapabildiğim her şeyi yaptığımı söyleyip duruyorum ama Bu bir yalan. | Open Subtitles | سأرغم نفسي على هذه العلاجات المجنونة, وأنا أواظب على إخبار نفسي أني أقوم بكل شيئ أستطيعه, لكن هذا كذب. |
Bu yalan. Böyle bir şeyi asla yapmazdım. Hepsi senin içindi. | Open Subtitles | هذا كذب ,لم أكن لأفعلها لنفسى كان كله من أجلك |
Bu yalan. Böyle bir şeyi asla yapmazdım. Hepsi senin içindi. | Open Subtitles | هذا كذب ,لم أكن لأفعلها لنفسى كان كله من أجلك |
- Yalan söylüyorsun, siki sümüklü. - Oscar, Jimmy, bu adama Macro'yu... | Open Subtitles | هذا كذب أيها الأخرق أوسكار، جيمي رافقا هذا الشاب لرؤية.. |
"Bu doğru değil! | Open Subtitles | لم يستطع حتى أن يجد القوة ليقول " النجدة! هذا كذب " |
Çünkü, bunların Hepsi yalan. Baban hala dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | لأن كل هذا كذب أباك مازال بالخارج |
Evet, Bu bir yalan. Sana karşı dürüst olmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | -نعم , هذا كذب هل تريد أن أكون صادق معك ؟ |
Amerikalılar FBI'ın adalet ve doğruyu simgelediğini düşünüyorlar ama Bu bir yalan. | Open Subtitles | تعتقد أمريكا أن المباحث الفيدرالية ترمز للحقيقة والعدالة لكن هذا كذب |
Kendimizi daha iyi hissetmek için... bunlardan fazlasıymışız gibi davranıyoruz, ama Bu bir yalan. | Open Subtitles | وندعي أننا أكثر من ذلك لنجعل أنفسنا نشعر بتحسن ولكن هذا كذب |
Bu, gerçek. - Bu bir yalan. - Sen, asla Sezar olmamalıydın. | Open Subtitles | هذا كذب - ما كان ينبغى أبداً أن تصبح القيصر - |
Bu bir yalan. Sadece beni incitmek için söylüyorsun. | Open Subtitles | هذا كذب , تقولين هذا فقط لتزعجيني |
- Hayır, Bu bir yalan. - Onu hiç görmedim. | Open Subtitles | لا, لا, هذا كذب أنا لم أرها أبدا |
Bu yalan, sen de biliyorsun. Onu asla incitmem. | Open Subtitles | هذا كذب انت تعلم اننى لم ألحق بها الاذى |
- Bu yalan. - Patlamadan kurtuldun. | Open Subtitles | هذا كذب انت نجوت من الإنفجار اليس كذلك |
Ama bu onlardan biri değil. Size bunu kim verdiyde Bu yalan. | Open Subtitles | لكن هذا ليس منهم من اعطاك هذا كذب عليك |
- Bu yalan. | Open Subtitles | هذا كذب يا سيدي |
Yalan söylüyorsun ve bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | هذا كذب وأنتي تعرفي. |
Bu doğru değil. Dansın Sultanları'nı ben yazdım. | Open Subtitles | هذا كذب ، لقد كتبت مشعل الفانيتيين |
Hepsi yalan mı Jack, yoksa sadece bir kısmı mı? | Open Subtitles | هل كل هذا كذب يا "جاك" ام البعض منه |
Kimle konuştun bilmiyorum ama, yalan. | Open Subtitles | لا أعرف عمّن تتحدث، ولكن هذا كذب |
Kes şunu, Kay. Bunun yalan olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | توقفى عن ذلك يا " كاى" ألا تعرفين أن هذا كذب ؟ |
Yalan söylüyor. Seks için para almıyordum. | Open Subtitles | هذا كذب لم أتلق المال مقابل المواعدة |