Şimdi sırası değil. | Open Subtitles | يا إلهي، أنت تعلمين بأن هذا ليس الوقت المناسب. |
Hayır tatlım, bunun Şimdi sırası değil. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب. كلا، الآن هو الوقت، أمي. |
Beni zorlama Bob. hiç sırası değil. | Open Subtitles | لا تستفزنى يا بوب، ان هذا ليس الوقت المناسب. |
Bu konuyu tartışmanın hiç sırası değil. | Open Subtitles | للأسف هذا ليس الوقت المناسب لنناقش هذا الموضوع القديم |
-Eminim ona söyletmek istediğiniz şeyleri... -Albay, Şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | أنا متأكد أنها قادرة على قول كولونيل هذا ليس الوقت المناسب |
- Kaptan, mutfaktaki yangın alevlenebilir. - Şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | كابتن ، هذا الحريق يمكن أن يشتعل مرة أخرى - هذا ليس الوقت المناسب للحديث - |
Sosyal çevremi gözden geçirmek için hiç uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب بالنسبة لي لمراجعة التقويم الاجتماعي الخاص بي. |
Size söylemek istediğim bir şey var ama şu an zamanı değil. | Open Subtitles | ولكن هذا ليس الوقت المناسب |
Ben. Şimdi hiç zamanı değil. | Open Subtitles | بين هذا ليس الوقت المناسب |
- Unalaq, Şimdi bunun sırası değil. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب يا أونولاك |
Kendine gel Jung Hoon. Şimdi sırası değil. | Open Subtitles | افيق يا جونج هون هذا ليس الوقت المناسب لذلك |
Onu bilmeyen yok, Ray. Şimdi sırası değil. | Open Subtitles | الجميع يعرف هذا يا راى , هذا ليس الوقت المناسب |
- Dr. Bell'in dava açtı... - Şimdi sırası değil. | Open Subtitles | لقد سمعت أن الدكتورة بيل تقِّدم التماس - هذا ليس الوقت المناسب - |
Az önce de dediğim gibi, Şimdi sırası değil. | Open Subtitles | كما قلت لك سابقا,هذا ليس الوقت المناسب. |
Ona annesi olduğunuzu söylemenin hiç sırası değil. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب لتخبريها أنك أمها |
Çaylak, şimdi hiç sırası değil. | Open Subtitles | أيها الإختباري هذا ليس الوقت المناسب |
Demir atmanın hiç sırası değil. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب لإسقاط السند |
Bak, Judy ve çocukları için üzgünüm, ama Şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | انظر ، انا اسف حول "جودى" و اسف حول الاطفال و لكن هذا ليس الوقت المناسب |
Tatlım, Şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | حبيبتي , هذا ليس الوقت المناسب |
Lütfen, şu an olmaz. Şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | ليس الآن هذا ليس الوقت المناسب |
Kanka, beni araman hiç de uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب لتتصل بي على الإطلاق |
Anne, sonra konuşuruz. İyi bir zaman değil. | Open Subtitles | سنتحدث لاحقاً يا أمي هذا ليس الوقت المناسب |
şu an zamanı değil. Dur! | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب توقف |
- Tyler Şimdi hiç zamanı değil. | Open Subtitles | -تايلر , هذا ليس الوقت المناسب |
Şimdi bunun sırası değil. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب لهذا |