Bu hayatın sonuyla ilgili değil, bu hayatın kendisiyle ilgili. | TED | إن هذا ليس عن نهاية الحياة، بل هو عن الحياة. |
Stüdyoların yada hayranlarının seni nasıl gördükleriyle ilgili değil. | Open Subtitles | هذا ليس عن كيف يراك الإستديو أو الجماهير |
Bu meteorit veya gazla ilgili değil. Elimizde kapana kısılmış bir kız var. | Open Subtitles | هذا ليس عن النيازك أو الغازات، لدينا فتاة محتجزة |
Konumuz küresel ısınma değil, yanık tenler. | Open Subtitles | هذا ليس عن الإحتباس الحراري إنه عن الخطوط السمراء |
Bunun geçen haftayla ilgisi yok. Konu sensin, Blair. | Open Subtitles | هذا ليس عن الأسبوع الماضي، هذا عنك يابلاير |
Bu düğünle ya da bunun bir hata olup olmadığını düşünmemle ilgili değil. | Open Subtitles | هذا ليس عن الزفاف ولا حول إعتقادي أنّه خطأ |
Bu evrimsel psikolojiyle ilgili değil. Bu bir teslimat sorunu. | Open Subtitles | إن هذا ليس عن نظرية النشوء والإرتقاء إنه سؤال عن الشحن |
Bu samimiyetle ilgili değil ve tembeller için bir davranış değil. Çünkü bu şekilde çalışan insanlar biraz huzursuz, sabırsız olmaya, kesinlikle kendilerini düşünmeye meyillidirler, çünkü onların katkıları budur. | TED | الآن، هذا ليس عن الود، و ليست صفقة للكسالى لأن الناس التي تعمل بهذه الطريقة تميل إلى ان تكون عنيدة نوعاً ما و غير صبورة و مصٌرة كلياً للتفكير بأنفسهم لأن هذا هو إسهامهم. |
Gerçekten. Bu bağışta bulunmayla ilgili değil. | TED | حقيقة. هذا ليس عن الجمعيات الخيرية. |
Konu vergiyle ilgili değil, değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس عن الضرائب أليس كذلك ؟ |
Bu benim için lise ile ilgili değil Keith. | Open Subtitles | هذا ليس عن المدرسه الثانويه يا كيث |
İşi kabul etmelisin. Bu bizim ilişkimiz ile ilgili değil. | Open Subtitles | يجب أن تعملى هذا ليس عن علاقتنا |
İşi kabul etmelisin. İlişkimizle ilgili değil bu. | Open Subtitles | يجب أن تعملى هذا ليس عن علاقتنا |
Bu kim olduğumla ilgili değil. Ne yaptığım ile ilgili. | Open Subtitles | هذا ليس عن طبيعتي، بل عمّا أفعله |
Bu artık sadece küçük bir çocukla ilgili değil. | Open Subtitles | هذا ليس عن طفلٍ صغيرٍ وحسب بعد الآن |
Yani bu Vincent'e karşı çözemediğin duygularla ilgili değil. | Open Subtitles | اذا هذا ليس عن مشاعر لم تُحل لـ فينسنت. |
Asıl Konumuz et değil, intikam, yanılıyor muyum? | Open Subtitles | بالتأكيد هذا ليس عن اللحوم فهو عن الثأر، أنا على حق؟ |
Konumuz o eleştiri ya da Callie Esterhaus'a olanlar değil. | Open Subtitles | سيد، (هانيجان) هذا ليس عن النقد (أو ما حدث لـ (كالي أيستر هاوس |
Konumuz Bay Dorfman'ın tetiği çekmesi değil. | Open Subtitles | هذا ليس عن قيام السيد ـ (دورفمان) ـ بالضغط على الزناد |
Bunun kaybetmekle ilgisi yok, değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس عن الخساره أليس كذلك ؟ |
Bak, bunun nefretle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | الأن . انظرى هذا ليس عن كراهيتها حسنا؟ |
Azılı terörisler. 4400'ler ile ilgisi yok bunun. | Open Subtitles | إرهابيون عنيفون هذا ليس عن الـ 4400 |