ويكيبيديا

    "هذا مثال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir örnek
        
    • örneği bu
        
    • örneği var
        
    • bir örneği
        
    doğaçlama çalıyor ve hiç bir zaman daha öncekinin tamamen aynısını çalmıyor. Ve bence, yoğun yaratıcılığa çok güzel bir örnek bu. TED ويعزف من بنات افكاره وحده ولا يكرر اي معزوفة على الاطلاق وهذا يعتبر نوع من الابداع اللحظي واعتقد ان هذا مثال رائع
    Bu da, hükümetimizin yaklaşan 2012 kıyametini gizleme çalışmalarına bir örnek olarak gösterilebilir. Open Subtitles و هذا مثال آخر.. من حكومتنا الأخ الأكبر التستر على صك كارثة 2012.
    Bu post hoc yaratmaya açık bir örnek. TED لذلك هذا مثال واضح لتفسير تم بناؤه لاحقًا.
    Başka bir mahkumun örneği, bu isteklerin nasıl karşılandığını gösteriyor. TED هذا مثال لسجين آخر يظهر كيف يتم التعامل مع هذه الطلبات.
    Burada klasik spamci davranışı ile ilgili bir hesap örneği var, tam olarak aynı mesajı binlerce kişiye gönderiyor. TED هذا مثال على حساب متورط بسلوك إزعاج تقليدي، يرسل الرسالة ذاتها إلى آلاف الناس.
    İşte, iş ve eğlenceyi birbirine karıştırmamak gerektiğinin bir örneği daha... Open Subtitles هذا مثال آخر أنّه لا يجب عليك خلط العمل مع المتعة.
    İnsanların için özel olarak üretilmeleri gerekiyor, tam da bu yüzden mükemmel bir örnek bu teknolojiyi kullanarak, işitme cihazı için bir koruma kabı yapılabilir. TED يجب تصنيعهم فرديًّا لكل شخص، لذلك هذا مثال رائع لاستخدام هذه التقنية في صنع قوقعة تساعد على السمع.
    Başka bir örnek verelim; yine iki basit molekül, benzer kimyasal bir formülde. TED هذا مثال أخر: جزيئين عاديين، في هذا الترميز الكيميائي.
    Bu, bizim çalışmalarımızla ilgili şahane bir örnek, tuhaf, anlaşılmaz görünen nöro-psikiyatrik bir vakayı ele alıyoruz ve diyoruz ki standart Freudyen görüş yanlış, beynin nörolojik yapısını bilerek tam bir açıklamaya ulaşılabilir. TED هذا مثال جميل للذي نعمل به، خذ متلازمة عصبية نفسية غريبة، وتبدو غير مفهومة وقل أن مفهوم فرويد الأساسي خاطئ وحقيقة تستطيع أن تأتي بمفهوم دقيق مبني على علم التشريح العصبي المعروف للمخ
    Bu da yine Norveç'teki kutup sazanlarıyla ilgili Norveç'ten başka bir örnek. TED هذا مثال آخر، صادف أنه هو الآخر من النرويج، لسمك قد القطب الشمالي النرويجي.
    İşte sağ elin yardım yaparken sol elin düzenlemeler ile bu ekonominin can damarını kesmesine bir örnek daha. TED ومع ذلك، هذا مثال عن توفير المساعدات باليد اليمنى وقطع شريان الحياة باليد اليسرى عن ذلك الاقتصاد عبر فرض القوانين
    Yönetimler ve Endüstriler arasındaki ilişki üzerine olan kitabı araştırırken bu benim keşfettiği düzineler içerisinden bir örnek. TED هذا مثال واحد فحسب من بين العشرات التي اكتشفتها خلال بحثي لكتاب عن العلاقات بين الحكومة والصناعة.
    Bu, bugün bilgisayar oyunu sektöründe bir iş istiyorsanız, çizebiliyor olmanız gereken grafik düzeyine bir örnek. TED هذا مثال على مستور الرسم الذي تستطيع أن ترسمه لو أردت وظيفة في صناعة الألعاب التلفزيونية اليوم
    Görüyorsun ya, bugünlerdeki genç neslin sorunun en önemli örneği bu. Open Subtitles هذا مثال جيّد لمشكل الشباب بأيامنا هذه
    Orada karşılaşabileceğiniz şeylerin bir örneği bu. Open Subtitles هذا مثال على ماقد تتعرضون له في الخارج.
    Burada ameliyat geçiren bir hastanın sıfırdan örneği var ve sonra kemoterapi alıyor. TED هذا مثال عن أحد المرضى الذي خضع لجراحة عند النقطة صفر، ثم خضع لعلاج كيميائي.
    Burada bizim hava kamerasının bir örneği var. TED هذا مثال لكمرتنا الجوية
    İnsanların bana sıklıkla sorduğu bir soru şudur: Bu insanların hayvanları çıldırtıyor olmasının bir örneği midir? TED أحد أكثر الأسئلة المطروحة عليّ: هل هذا مثال على أن البشر يقودون الحيوانات للجنون؟
    Bu beyin için uykunun bir örneği ama uyku da bedeniniz için aynı öneme sahip. TED هذا مثال عن تأثير النّوم على دماغك، ولكن النّوم مهم أيضًا لجسمك.
    Bu, kimya sayesinde daha iyi yaşamanın iyi bir örneği. Open Subtitles هذا مثال اخر للحياه بطريقه افضل باستخدام الكيمياء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد