"هذا مجرد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Bu bir
• Sadece bir
• bu sadece
• Bu yalnızca
• O sadece
• bunun bir
• bunlar sadece
• - Sadece
• bunların bir
• Bunların hepsi

Bu bir rüya, rüya. Uyanınca, yine Yeo Yool Bok olacağım.
هذا مجرد حلم مجرد حلم عندما استيقظ ساكون يو يول بوك

Sağdıcıma dedim ki beni şaşırtabilirsin ve o bunun çok komik olacağını düşünmüş, ama Bu bir şey değil.
صديقي المفضل، لقد أخبرته أن بامكانه مفاجأتي، وهو يظن أن هذا قد يكون مثيرًا للضحك جدًا ليس هذا مجرد شيء.

Bebeğim, Sadece bir maçtı. Ondan daha iyi olduğunu biliyorsun.
عزيزتي , كان هذا مجرد قتال أعرف بأنكِ أفضل منها

Alice, biliyorum bu senin için Sadece bir spor ama artık durman gerek.
أليس, أنا أعلم بأن هذا مجرد تسلية بالنسة لك, ولكن عليك أن تتوقفي

- Sen Detroit'in dişçi Don Juan'ısın. - bu sadece dış görünüşte.
ـ انك دون جوان الاسنان من ديترويت ـ كل هذا مجرد قناع

Bu yalnızca bir kısmı. Halen geri kalanının izini sürüyoruz.
هذا مجرد جزء من المال مازلنا نلاحق الباقي

Saçmalama. O sadece korkunç açlığının neden olduğu bir serap.
هذا مجرد هراء يا رجل وسراب ناتج عن شدة عطشك

Gözlerimizi kapayıp bunun bir rüya olduğunu söylersek...
لو أننا أغلقنا أعيننا و قلنا هذا مجرد حلم

Yanıt veriyor gibi görünebilir ama bunlar Sadece bir refleks. Bilinci kapalı.
قد يبدو عليها أنها تتجاوب لكن هذا مجرد رد فعل عكسي، ليست واعية

Neyse ki, Bu bir model olduğundan tüm varsayımları kontrol ederiz.
لحسن الحظ، وبما أن هذا مجرد نموذج، فنحنُ مسيطرون على كل الافتراضات.

Peki, diyelim ki doğruyu söylüyorsun ve Bu bir rüya.
حسنا.دعنا نعتبر انك تقول الحقيقة- وان كل هذا مجرد حلم

Üstelik bu, bir dizi gösterinin birincisiydi.
و قد كان هذا مجرد العرض الأول في سلسلة متتابعة من العروض

Sorun yok, Sadece bir çekmece ve yerdeki birkaç eşya.
لاتقلقي، هذا مجرد تيار هوائي. بعض الملابس على الأرض فقط.

Bu Sadece bir yol, ve çok büyük sayılmaz. Bir tarafı yaklaşık 250 metre diğer tarafı ise 400.
هذا مجرد طريق. وهو ليس كبير جداً، إنه حوالي 250 متر على جانب واحد، 400و من ناحية أخرى.

Bana olan borcuna sadık olduğun sürece. Sadece bir dikkatsizlik olduğuna eminim.
طالما لم تنس إلتزامك لى فأنا واثق أن هذا مجرد سهو

Oh, hayır, bu sadece başkentteki ...kızkardeşime gidene kadar bir gecelik kamp.
كلا، هذا مجرد تخييم بالخارج لليلة، ثم سننطلق إلى شقة أختي بالعاصمة

Bu yalnızca test. Büyük tiyolar sonra gelecek.
- هذا مجرد اختبار , الضربة القوية تاتي لاحقاً

Evet, ama Bu yalnızca bürokrasi, bilirsin.
أجل, لكن هذا مجرد حبر على ورق كما تعرف

O sadece sana engel oluyor. Hapishanedeki bir seri katilden farkın yok.
هذا مجرد شئ يعوقك أنت مثل السفاح في السجن

Bu Sadece bir yanlış anlaşılma. Üzgünüm. Bayana bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu söyle ve ardından...
هذا مجرد سوء تفاهم انا اسف، اخبرها انه سوء فهم

bunlar sadece kağıtlardaki kelimeler, istatistikler.
حسنا، هذا مجرد حبر على ورق إنها إحصائيات

- Sadece açgözlü bir ilham değil miydi?
ألم يكن هذا مجرد طمع مني؟ لا، أنا الذي جعلتك تذهب.

Ve, ben tüm bunların... bir rastlantı olduğunu düşünmeye çalışıyorum.
و أحاول أن أقنع نفسي أن كل هذا مجرد صدفة

Bunların hepsi ufak bir şaka, değil mi çocuklar?
كل هذا مجرد مزحة صغيرة أليس كذلك يا رفاق؟