Bence bu adil ama senin için önemli bu yüzden içeriye gizlice aperatif sokmakla sorunum yok. | Open Subtitles | لذلك تدفع مبلغًا إضافيًا وأظن أن هذا أمر عادل لكن هذا مهم بالنسبة لك لذلك أقبل بتهريب مأكولات لا نحبها |
Benim için önemli bu. | Open Subtitles | هذا مهم بالنسبة لي |
Bay Monk,bu benim için çok önemli. | Open Subtitles | ياسيد مونك، هذا مهم بالنسبة لي |
Lütfen, Russell. Bu, benim için çok önemli. | Open Subtitles | من فضلك يا راسل , هذا مهم بالنسبة لى |
Benim için önemli olan gelinimin sevgisini, ailesinin de güvenini kazanmaktır. | Open Subtitles | هذا مهم بالنسبة لي لأحوز على عواطف زوجتي و ثقة عائلتها |
Ama onun için önemli olan benim için de önemlidir. | Open Subtitles | لكن هذا مهم بالنسبة له و ايضاً بالنسبة لي |
Senin için çok önemliydi biliyorum. | Open Subtitles | حبك أنتي وستيف .. أعرف أن هذا مهم بالنسبة لكِ |
İstekli çalışman benim için çok önemliydi. | Open Subtitles | كان هذا مهم بالنسبة لي وأنت كنت مستعد للمحاولة |
Bizim için çok önemli bu. | Open Subtitles | بالحديث عن علاقة "المسؤول و المخبر الخاص" في هذا المؤتمر هذا مهم بالنسبة لنا |
Bu benim için çok önemli. Buna ihtiyacım var. | Open Subtitles | هذا مهم بالنسبة لي، فعلا أحتاجه |
- Ben aday değilim. - Ama benim için çok önemli. | Open Subtitles | أنا لست مرشحا، لكن هذا مهم بالنسبة لي |
Öyle, senin için önemli olan tek şey oymuş, üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | نعم , لقد فهمت أن هذا مهم بالنسبة لكِ , وأنا أعمل عليه بالفعل |
Bill'i etrafındakilere tanıtması Frank için çok önemliydi. | Open Subtitles | هذا مهم بالنسبة لفرانك أنْ يقدّم بيل إلى جماعته |