Onu dönüştürmeye çalışıyorsun. Bu imkânsız. | Open Subtitles | تحاول تحويله لهجين، هذا مُحال. |
- Ama Bu imkânsız! - Neden imkânsız olsun? | Open Subtitles | ـ هذا مُحال ـ لماذا مُحال؟ |
Aynısını sen de yapardın. Bu imkânsız! | Open Subtitles | حسنٌ كنتَ لتفعل نفس الشيء ، هذا مُحال! |
Okula geri dönmek istiyor ama Bu imkansız. | Open Subtitles | إنها تود العودة إلى المدرسة، لكن هذا مُحال. |
- İyi de, Bu imkansız. | Open Subtitles | حسناً، هذا مُحال. جميع موجهات صواريخنا |
Bu imkansız; | Open Subtitles | ;هذا مُحال إني أدفعُ لنادي الغناء |
Burnuna çektiği onca mala rağmen mi, Bu mümkün değil. | Open Subtitles | مَعَ كَميَة المخدرات التي يَتَنَشَقُها، هذا مُحال |
Onu öldürmüştün. Bu imkânsız. | Open Subtitles | إنّك قتلته، هذا مُحال. |
Nasıl yani...şimdi biz...Bu imkânsız. | Open Subtitles | هل نحن... هذا مُحال. |
Bu imkânsız. Onu ellerimle kırptım. | Open Subtitles | هذا مُحال فقد اقتصصت) منه بنفسي |
Bu imkânsız. | Open Subtitles | هذا مُحال |
Ama Bu imkânsız. | Open Subtitles | لكن هذا مُحال. |
- Korkarım ki Bu imkânsız. | Open Subtitles | -أخشى أن هذا مُحال . |
- Bu imkânsız. | Open Subtitles | هذا مُحال |
Hayır. Hayır Bu imkansız. | Open Subtitles | كلاّ , هذا مُحال |
Bu imkansız. Avustralya'ya gidiyordu! | Open Subtitles | .هذا مُحال !"إنها ذهبت إلى "إستراليا |
Hayır, Bu imkansız. | Open Subtitles | كلا، هذا مُحال |
Bu imkansız. | Open Subtitles | هذا مُحال. |
Hayır, Bu imkansız. | Open Subtitles | لا، هذا مُحال. |
Bu imkansız. | Open Subtitles | هذا مُحال. |
Hayır Bu mümkün değil çünkü kızım kimseyle çıkmayacak. | Open Subtitles | هذا مُحال, لان ابنتي لن تواعِد أحداً. |
Hayır. Hayır, Bu mümkün değil. | Open Subtitles | كلّا، كلّا، هذا مُحال. |