Hayır, Bu mümkün değil. | Open Subtitles | . لا , هذا مُستحيل |
Bu mümkün değil. Hayır, mümkün. | Open Subtitles | حسناً , هذا مُستحيل |
bu imkânsız. Karantinadaki doktorlar söylerlerdi. | Open Subtitles | هذا مُستحيل أطباء الحجر الصحي كان سيخبرونني بهذا |
bu imkânsız. Baba, benliğimi değiştiremezsin. | Open Subtitles | هذا مُستحيل يا أبتي، لا يمكنكِ تغيير ماهيّتي |
Evlenmek üzereydik. Beni asla bırakmazdı. İmkansız. | Open Subtitles | انظري، لقد كنا على وشك الزواج لن تتركني أبداً، هذا مُستحيل |
Delirmiş olmalı, bu imkansız en azından hiç olası değil. | Open Subtitles | كان لديها العديد من العشاق، هذا مُستحيل إنه احتمال بعيد، على الأقل |
Olamaz, tamamen saçmalık! | Open Subtitles | هذا مُستحيل ... أنهُ جنون مُطلق |
Bu mümkün değil. | Open Subtitles | هذا مُستحيل |
Pardon ama Bu mümkün değil. | Open Subtitles | -آسف، هذا مُستحيل . |
Pardon ama Bu mümkün değil. | Open Subtitles | -آسف، هذا مُستحيل . |
Bu mümkün değil. | Open Subtitles | هذا مُستحيل. |
Hayır, Bu mümkün değil. | Open Subtitles | -كلاّ، هذا مُستحيل . |
Tamam, bak. bu imkânsız yani. Baştan başlıyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، أتدرين، هذا مُستحيل سأبدأ من جديد |
Ama bu imkânsız. | Open Subtitles | ولكن هذا مُستحيل. |
bu imkânsız. | Open Subtitles | حسناً، هذا مُستحيل. |
Hayır, bu imkânsız. | Open Subtitles | . لا , هذا مُستحيل |
Tabii ki bir katkısı olur ama sona ermesi imkansız. | Open Subtitles | حسناً ، أنا واثق من أن هذا قد يُساعد ، لكن هذا مُستحيل |
Cesede bakabilirsen o başka ve ikimiz de bunun imkansız olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إلا عن طريق رؤية الجُثة وكِلانا يعلم أنّ هذا مُستحيل |
Kolay, bunu sen hayal ettin. Çünkü bu imkansız. | Open Subtitles | الأمر سهل , أنتَ تتخيل لأن هذا مُستحيل |
Hayır, bu... Olamaz. | Open Subtitles | كلا! هذا مُستحيل. |