İşte bu yüzden, o kargaşaya girecek ve bir şeyler çekeceksin. | Open Subtitles | و هذا هو السبب الذى سيضطرك أن تعود مجدداً لتلك الفوضى و تصور شيئاً |
İşte bu yüzden seninle ortak olacağız, Jerseyli. | Open Subtitles | هذا هو السبب الذى نسعى الية في العمل معا .. جيرسي |
Sanırım işte bu yüzden Valdés gibi eski keşifçiler onları zavallı sandı, çünkü tembel hayvanları yanlış yönden ve koşulları dışında gözlemliyorlardı. | TED | ولذا أعتقد أن هذا هو السبب الذى دفع المستكشفين الأوائل مثل فالديس للتفكير بهم بشكل سيئ لأنهم كانوا يراقبون الكسلان بطريقة خاطئة تمام وخارجة عن السياق |
İşte bu yüzden indirecekler. | Open Subtitles | ...... هذا هو السبب الذى سيجعلهم يتحركون |
İşte bu yüzden Erişilenler beni öldürerek onu yeniden programlamak istiyor. | Open Subtitles | هذا هو السبب الذى يريد الــ"ريتش" به إعادة تمهيدها عن طريق قتلى. |