ويكيبيديا

    "هذا هو السبب في أنك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bu yüzden
        
    Bu yüzden Clay Shaw'a karşı dava mı açacaksın? Open Subtitles هذا هو السبب في أنك ذاهب إلى المحاكمة ضد كلاي شو ؟
    Bu yüzden mi buraya geldin? Open Subtitles أليس ذلك؟ هذا هو السبب في أنك طلبت منِّي المجئ إلى هنا..
    Bu yüzden onu bulamadınız. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك لا تستطيع العثور عليه.
    Bu yüzden asansör kayıtlarında gözükmüyordun. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك لم تظهر في فيديو مراقبة المصعد.
    Bu yüzden taşınmamı istemiyorsun. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك لا تريدين منّي أن انتقل.
    Bu yüzden mi geçen akşam Mickey Carter'ı düşünüyordun? Open Subtitles هذا هو السبب في أنك كانت حول ميكي كارتر ليلة أخرى؟
    İşte Bu yüzden ekselânslarını karşılayan onca insan içinde ceketsiz tek kişiydiniz. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك الرجل الوحيد قدمت إلى صاحبة السمو الملكي في شيرتليفس له.
    Ben herkes gibi değilim bebeğim ve sanırım beni Bu yüzden seviyorsun. Open Subtitles حسنا، أنا لست كمعظم الناس، حبيبتي وأعتقد أن هذا هو السبب في أنك تحبيني
    Kızları Bu yüzden mi müzeye götürdünüz? Open Subtitles هذا هو السبب في أنك أخذت الفتيات إلى المتحف؟
    Bu yüzden de bugün burada IMF'in yeniden göreve getirilmesini istiyorsunuz. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك هنا اليوم، طلب صندوق النقد الدولي إلى أن تعاد.
    İşte Bu yüzden onlara hayatlarını sürdürecek kadarını vermelisin. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك تحتاج تزويدهم ما يكفي للعيش.
    Bu yüzden mi bizlerden uzaklaştın? Open Subtitles هذا هو السبب في أنك هربت من كل واحد منا؟
    Demek Bu yüzden buraya gelmek için gönüllü oldun... Open Subtitles لذلك هذا هو السبب في أنك تطوعت للمجيء الى هنا اليوم
    Bu yüzden alabileceğini düşündüğün sorumluluklara karşı hazır değilsin. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك لستِ على استعداد لتحمل المسؤولية التي تعتقدي انكِ قادرة على تحملها
    Bu yüzden Barry'nin kullanmasını, ...hatta haberinin bile olmasını istemedin. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك لا تريد باري أن تأخذه أو حتى يعرف عن ذلك.
    Bu yüzden onu kolayca kaçırabildin. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك يمكن أن تحصل عليه بسهولة.
    Herhalde Bu yüzden geldin? Open Subtitles ربما كان هذا هو السبب في أنك يحضر.
    Bu yüzden mi ayrılmak istemiyorsun? Open Subtitles هذا هو السبب في أنك لا تريد أن تترك؟
    İşte Bu yüzden mağarada uyumayacaksın. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك لا تنام في الكهف
    Eğer bu videoları bu fahişeleri izlemek ister Ama Bu yüzden, bu doğru, onlar için bir şey yapmak zorunda değilim, çünkü? Open Subtitles ولكن هذا هو السبب في أنك ترغب في مشاهدة تلك القحبة في تلك أشرطة الفيديو، و لأنك لا فلدي تفعل أي شيء بالنسبة لهم، أليس كذلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد