ويكيبيديا

    "هذا واحد من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir tanesi
        
    • biri
        
    Zaten almak zorunda kaldığım birçok taktik karardan bir tanesi. Open Subtitles هذا واحد من القرارت التكتيكية التي تعيّن علي إتخاذها بالفعل.
    Bu, Nairobi'de öldürülen 6 aslandan bir tanesi. TED هذا واحد من الأسود الستة الذين قتلوا في نيروبي.
    İşte bu, hidrotermal menfezlerden bir tanesi. TED هذا واحد من هذه الفتحات الحرارية المائية.
    Bu sey, su ana kadar yaptigimiz cogu sacma seylerden biri. Open Subtitles هذا واحد من اسخف الأشياء التي قد قمنا بها يا صاح
    Birkaç kırık kaburganın dışında bu en iyi hedeflerimizden biri. Open Subtitles يعاني من كسر في الضلوع هذا واحد من افضل اهدافنا
    Hediye olacaktı. Burası bildiğim en güvenli gezegenlerden bir tanesi. Open Subtitles كان يفترض أن تكون هذه هدية هذا واحد من أكثر الكواكب أمنا التي أعرفها
    Donanma askerleri, sahadayken kalan tüm riskleri mümkün olduğu kadar azaltır buradaki de, yoldaki birkaç savunulabilir kamp alanlarından bir tanesi. Open Subtitles جنود البحريّة تعلموا التقليل من مخاطر الميدان، هذا واحد من القليل من المعسكرات بالنظر للآثار
    Bu da onlardan bir tanesi. Open Subtitles هذا واحد من تحديات الحلقة الإفتراضية
    Tabii işin ciddiyetine gelecek olursak, biraz önce beni görmüş olduğunuz, telefonuma bakarken ki o pozisyon o, bu projenin, Project Glass'ın, doğma sebeplerden sadece bir tanesi. TED ولكن بكل جدية، هذا الموقف الذي شاهدتموني للتو فيه، انظر للأسفل إلى هاتفي، هذا واحد من الأسباب التي تكمن وراء هذا المشروع، "مشروع النظارة".
    Freebo'nun uyuşturucu kaynaklarından bir tanesi. Open Subtitles هذا واحد من موردى "فريبو" بالمخدرات
    Bu dişlerinden bir tanesi, senin olsun. Open Subtitles " هذا واحد من أسنانهِ ، اِنه لكِ "
    Ot içmenin yan etkilerinden bir tanesi. Open Subtitles هذا واحد من الاثار الجانبية عندما تتدخن سيجارة (حشيشة).
    Size göstermek istediğim, aslında, son zamanlarda test etmekte olduğumuz bileşenlerinden bir tanesi -- ki bu bir güneş bacası -- şu anda New York'da çeşitli yerlere bunlardan 17 tane koyduk -- bu, havayı pasif olarak düzenlemektedir. TED وما أريد عرضه عليكم هو -- في الواقع هذا واحد من مكوناته قمنا مؤخرا باختباره -- وهو المدخنة الشمسية -- لقد حصلنا على 17 منهم وضعت الآن في جميع أنحاء نيويورك في هذه اللحظة -- وهي تسحب الهواء إلي أعلى بشكل معكوس.
    Bu Windsor konusunda bilinmeyenlerden başka bir tanesi. Open Subtitles (هذا واحد من المجهولات عن (وندسور
    CIA'de beni rahatsız eden birçok şeyden biri de bu. Open Subtitles انظري هذا واحد من أشياء كثيرة تزعجني بخصوص المخابرات المركزية
    Dedektiflerimden biri, aramasını bekliyordum başka bir yerde konuşsam olur mu? Open Subtitles هذا واحد من مخبري; لقد كنت انتظر مكالمته في قضية اخرى
    Evet değil, yani kafamı, şu anda meşgul eden milyonlarca şeyden sadece biri. Open Subtitles .. لا، هذا واحد من حوالي مليار أمر كبير يدور في رأسي الآن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد