Kendine zaman tanı. Bunu yalnız yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | أمهل نفسك بعض الوقت لست مضطراً لفعل هذا وحدك |
Hayır, tatlım. Bunu yalnız yapmalısın. | Open Subtitles | لا يا عزيزتي يجب أن تفعلي هذا وحدك |
Bunu yalnız başına yaşadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّك كنت تمرّ بكلّ هذا وحدك |
Onca zaman Bunu tek başına nasıl yaptın, hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف كنت تفعل هذا وحدك كل هذا الوقت |
Aang, Bunu tek başına yapman gerekmiyor. | Open Subtitles | لست مضطراً لفعل هذا وحدك أجل, إذا قاتلنا جميعاً زعيم النار |
Lemon, biliyorum aramız gerginleşti, ama hamileysen, Bunu tek başına yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليمون , اعلم ان الامور كانت متوترة بيننا لكن اذا كنت حاملا فليس عليك فعل هذا وحدك |
Bunu kendi başına çözebilseydin, burada olmazdın. | Open Subtitles | إذا كان بإمكانك فعل هذا وحدك أفترض أنك لن تكون هنا |
Bak, Bunu yalnız yapamana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أسمعي انا لن أتركك تفعلين هذا وحدك |
Ama Bunu yalnız yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ولكنك لا يجب أن تفعل هذا وحدك. |
Bunu yalnız yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب عليكِ فعل هذا وحدك |
Bunu yalnız yapmadın. | Open Subtitles | أنتَ لم تفعل هذا وحدك |
Bunu tek başına yapamayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أنك لا يمكنك أن تفعل هذا وحدك |
Bunu tek başına atlatmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يتوجب عليكِ أن تخوضي هذا وحدك |
Hala Bunu tek başına yapabileceğini sanıyorsun. | Open Subtitles | و لا زلت تعتقد أن بإمكانك فعل هذا وحدك |
Bunu tek başına nasıl yaptın? | Open Subtitles | كيف تمكنت من فعل هذا وحدك ؟ |
Bunu tek başına yapamadın. | Open Subtitles | لم تفعل هذا وحدك |
Bunu tek başına denememelisin, güvenli değil bu. | Open Subtitles | لا تفعل هذا وحدك هذا ليس آمن |
Bunu kendi başına yapmana izin veremem tatlım. Birlikte yapacağız. | Open Subtitles | لا أقول إن عليك فعل هذا وحدك حبيبتي، سنفعل هذا معاً. |